RS FM'de yayınlanan Yavuz Oğhan'dan ‘bi de bunu dinle' programına katılan güvenlik analisti Metin Gürcan Silopi özelinde çarpıcı bilgiler verdi. Çatışmanın yapışkan olduğunu ve bunun üzerinden örgütün yeniden inşa sürecine izin vermeyeceğini söyledi:
"Bu çatışmanın genel karakteristiğidir. Çatışma yapışkandır. Yapışkan olduğu için kolay kolay bulunduğu yerden sökemezsiniz. Silopi'de YDG-H'li gençler ve kadroluların yakalanarak tamamı etkisiz hale mi getirildi ya da bir şekilde bu buharlaştı mı? Bu önemli bir soru. Silopi'deki endişe verici gelişmelere bakıldığında ikincisi oldu gibi. Örgüt bunda neyi amaçlıyor diye sorarsanız tam da bu çatışmanın yapışkanlığı kavramıyla açıklamak isterim. Çatışmanın yapışkanlığı üzerinden kesinlikle yeniden inşa sürecine geçilmesine izin vermeyeceği anlamı çıkıyor. Silopi sembolik bir yer. Örgüt bunu bir dengeye oturtmak istiyor. Kimsenin yenişemediği askeri denge mevcut. Sahadaki gerçekliğin çatışma sonrasına evrilememesi bu ikisi arasındaki farkın yarattığı hayal kırıklığı ve uzun vadeli öfke ortaya çıkıyor. Çatışmanın direk mağduru vatandaştaki bu öfke iyi yöneltilemezse devlete yönelebilir. Halk çatışma sonrası muhatap olarak devleti görüyor. PKK'nın kitle üzerinde hendek barikat stratejisinde de görüldüğü bir meşruiyet sorunu yaşamıyor"
‘PKK'NIN KİTLESİ RADİKALLEŞTİ'
Gürcan, sorunu çözmede asıl başarı kriterinin örgüte katılımla görülmesi gerektiğini söyledi:
"PKK'yı yenmeliyiz. Tamam. Yenmeliyiz ama yenmeyi nasıl tanımlıyoruz. Bu konudaki başarı kriterimiz ne? Çatışma bir süreçtir. Ölçemediğiniz süreci değerlendiremezsiniz. Bu konuda devletin siyasi aklının net bir görüşü yok. Sayın Cumhurbaşkanı etkisiz hale getirilen teröristler üzerinden bir net duruş ortaya koyuyor. Ama örgütün fiziki varlığını ortadan kaldırmaya yönelik ‘son terörist etiksiz hale getirilinceye kadar' anlayışı ne kadar çalışıyor ortada. Şu an güvenlik güçleri sahada zaten mücadele içinde. O ünlü ‘son terörist' sahadaysa sorun yok zaten halledilir. Ama bu son terörist annesinden henüz doğmadıysa, sahadaki askerin yapabileceği bir şey yok. Başarı kriterimiz etkisiz hale getirilen teröristten ziyade örgüte katılımlar konusunda olmalı. Bu çatışmalardan sonra PKK bölgedeki tabanını genişletti mi daralttı mı net bir bilgi alamıyoruz. Ama şu çok net PKK sempatizanı kitle bu çatışmayla daha radikalleşti. Bu son çatışmalardan sonra katılımlar azalmakta mıdır, artmakta mıdır? YDG'li gençler için Sayın Cumhurbaşkanı etkisiz hale getiren 5 bin 400 kişi dedi. 6 bin 7 bine kadar gözaltına alınanlar var. 6-7 seneyle yargılanacaklar. Şimdi biz örgütün dağ kadrolarıyla YDG'li o sokağın çocuklarını birleştirdik. Birbirine yapıştırdık. Bu çatışma dinamiğiyle de aradaki yapışkanlığı kemikleştirdik. Aslında kırsal ve köylü bir örgüt olan PKK'yı bu çatışmayla kentli bir örgüt haline getiriyor muyuz? Bu önemli. Yılları hapiste geçecek sayılar 15 bini bulan YDG'li gençler çıktıktan sonra ne yapacak? Aileleri ile birlikte 100-150 binlik habitattan bahsediyoruz. PKK'nın yapısal dönüşümünde istemeden de olsa buna katkı mı sağlıyoruz"
‘PYD'NİN ORTAĞI PENTAGON, MUHALİFLERİNKİ CIA'
Mınbıc bölgesinin önümüzdeki süreçte önem kazanacağını ifade eden Gürcan şöyle konuştu:
"Suriye'nin güneyinde özelikle (Suriye Devlet Başkanı Beşar) Esad güçleri çok ciddi kazanımlar içinde. Kuzeyde bu başarılara paralel bir gelişme yok. Bunun nedeni de Türkiye'nin direnci ve PYD konusundaki sıkıntılar. Suriye'nin kuzeyinde PYD'nin ortağı Pentagon, muhaliflerin ortağı CIA. Pentagon ile CIA arasında sürekli bir rekabet vardır. Bence bu da sahaya yansıyor. Bu yüzden ABD tek ses tek nefes bir görüntü veremiyor."