RS FM'de Yavuz Oğhan'ın hazırlayıp sunduğu bidebunudinle programında konuşan Ensarioğlu, durumun farklı değerlendirilmediğini, PKK'nın silah bırakması halinde tekrar çözümün konuşulabileceğini söyledi. Ensarioğlu, şöyle devam etti:
Ensarioğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Biz çözüm süreci dedik aldattılar" cümlesine de atıfta bulundu. Çatışmasızlık sürecinin AK Parti döneminde başladığını ve birçok yasal düzenlemelerin bu dönemde çıktığını söyleyen Ensarioğlu, AK Parti'yi bu ortama zemin hazırladınız şeklinde eleştirenlere de cevap verdi.
"İlk defa Türkiye'de bir siyasal irade çıktı, bu sorunu barışçıl yollarla çözeceğim diye süreç başlattı. Bu çok riskli bir süreçti. Ama maalesef örgüt hiçbir sözünü yerine getirmedi. Hükümet yüzlerce yasal düzenleme yaptı. Birtakım şeyleri beğenmeyebilirdiniz, ama bu çatışmayı gerektirmezdi. Sürecin istismar edildiği kanaatindeyiz. Her gün onlarca insanın öldüğü, şehirlerin tahrip olduğu psikolojik ortamda eleştirilen bir siyasi yapı yeniden müzakere yapıyorum lafını temkinli söyler. Artık güven tamamen sarsılmıştır. Örgüt silahlı varlığına bir şekilde son verecek. O zaman siyasi çevreler de çözüm için daha güçlü katkı sunarlar. "
'DOKUNULMAZLIK HASSAS BİR MESELE'
Dokunulmazlık konusunda temkinli olan Ensarioğlu, "Doğru olmadığını düşünüyorum. Hassas mesele. Ama toplumsal baskı sizi öyle bir yere sürükler ki gereğini yapmak zorunda kalırsınız. HDP siyaseti demokratik kurallar içinde yaptığı müddetçe dokunulmazlıkta sıkıntı olmaz. Ama PKK'nın şiddeti meşrulaştırma çabası içinde olursa toplumsal baskının önünde kimse duramaz" dedi.
'KENDİ HÜKÜMETİMİZİ DENETLEMEK GİBİ BİR ŞEY OLABİLİR Mİ?'
Sözlerinin çarpıtıldığını söyleyen Ensarioğlu, şunları ifade etti:
"Ben AK Parti elinde demedim. Çarpıtılıyor. Başkanlık sistemine muhalefet neden karşı çıkıyor. ‘Bu yetkiler size yetmiyor, aslında totaliter ve otoriter rejim istiyorsunuz' diyorlar. Ben bunun öyle olmadığını anlatmaya çalışıyorum. Parlamentonun hükümeti denetleme görevi vardır. Bugünkü sistem içinde kendi hükümetimizi denetlemek gibi bir şey olabilir mi? Kim yaptı bunu? Dolayısıyla bugünkü sistemde denetleme görevi yapılamıyor. Yürütmenin başı biziz, yasama da bizde. Hangi bakana, hangi yasa lazımsa biz bir hafta içinde çıkarıyoruz. Dolayasıyla yasama yürütme iç içe. Yargı ise bağımsız olmakla birlikte istediğimiz zaman çıkardığımız kanunlar ve anayasa değişikliği ile yargının alanını sınırlıyoruz. Yapısıyla oynayabiliyoruz. Yani daha fazla güç istemiş olsaydık bugünkü sistem zaten bunu fazlasıyla sunuyor."