Makalesinde, "Sarraf'ın tutuklanacağını bile bile anlaşma olmadan ABD'ye gitmeyeceği, savcıyla uzlaşıp konuşması halinde soruşturmanın Türkiye'deki yetkililere uzanacağı, bu şekilde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan üzerinde siyasi baskı kurulacağı yönünde iddialar sökün etti" diyen Taştekin konuyla ilgili şu değerlendirmede bulundu:
"Sarraf'ın New York'ta çok çetin dosyaların erbabı bir savcı tarafından tutuklanması, 17-25 Aralık 2014'teki yolsuzluk ve rüşvet dosyalarının kapatılmış olması nedeniyle Türkiye'yi yakından ilgilendiriyor. Soruşturmada adı geçen dört bakan dokunulmazlık zırhı sayesinde kurtulmuştu. Hükümet ucu Erdoğan'a kadar varan dosyayı, soruşturmayı yürüten savcı ve polisleri görevden alıp, karşı dava açtırarak savuşturmuştu."
Ancak ABD'deki soruşturma dosyasındaki suçlamaların daha kapsamlı olduğunu kaydeden yazar, "Savcı Sarraf ve diğer zanlılar hakkında ABD'yi dolandırmaktan beş yıl, İran'a yönelik yaptırımları düzenleyen Uluslararası Acil Ekonomik Güçler Yasası'nı ihlal etmekten 20 yıl, bankacılık sahtekârlığından 30 yıl ve kara para aklamaktan 20 yıl hapis cezası istiyor" dedi.
Savcının Sarraf'ın tüm malvarlığına el konulmasını talep ettiğini hatırlatan Taştekin, "İddianamedeki delillerden biri Sarraf'ın İran Merkez Bankası Başkanı'na hitaben 3 Aralık 2011'de yazdığı mektup. Mektupta Sarraf yaptırımlara karşı ekonomik cihada hazır olduğunu belirtiyor" ifadelerini kullandı.
'İRAN'DA ÖLMEKTENSE İNDİRİMLİ HAPSİ TERCİH ETTİ'
İŞBAŞARAN: ABD'NİN KENDİSİNİ TUTUKLAYACAĞINI BİLMEMESİ İMKANSIZ
'KONUŞURSA CEZASI AZALACAK'
Sarraf'ın konuşması durumunda az ceza alacağını ve servetinin bir kısmını kurtaracağını belirten İşbaşaran, "Sarraf, konuşursa Türkiye'deki 17-25 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonu uluslararası davaya dönüşür" diye ekledi.