Türkiye Başbakanı Ahmet Davutoğlu, önceki gün düzenlenen ve sığınmacı konusunun görüşüldüğü AB- Türkiye zirvesinden dönüşte gazetecilerin sorularını cevapladı. Hürriyet’ten Akif Beki’nin haberine göre Davutoğlu’nun açıklamaları şu şekilde:
* İyi bir süreç oldu. Sıkıntılı bir zirve olacak kanaati hâkimdi… Bu tür durumlarda beklenmedik hamle karşı tarafı normalde alamayacağı kararlara yöneltebilir. Arkadaşları giderken burada topladım. Onları dinledikten sonra 12 maddelik bir plan söyledim. AB’nin yapacakları, bizim yapacaklarımız. Zaten (Almanya Başbakanı Angela) Merkel ile (AB Dönem Başkanı Hollanda Başbakanı) Rutte ile ‘Akşamdan buluşalım’ diye konuşmuştuk. Akşam 09.00’dan gece 03.00’e kadar altı saat görüştük… Böyle bir hamle beklemiyorlardı. Mülteci geçişini 6 binden 1.800’e düşürdük ama bu da büyük rakam, ayda 60 bin kişi demek neredeyse. Ertesi sabah (önceki gün) önce AB Parlamentosu Başkanı Martin Schulz, AB Komisyonu Başkanı Jean- Claude Juncker ile bir araya geldik. Sonra (Yunanistan Başbakanı Aleksis) Çipras ile görüştük ve zirveye gittik. Yeni formül ortaya çıkınca Merkel ‘Akışı değiştirelim’ dedi. Onların kendi konseylerini yapma ihtiyacı oldu, 12 maddelik planı kendi konseylerine kabul ettirmek için. Yemekte bir araya geldik, 28 lidere ne düşündüğümü anlattım, onlar sorular sordu, ben cevaplarını verdim. Sonra bir ara verdik, bu sefer onlar kendileri 28 konsey üyesi toplandı.
‘MERKEL’LE ARADA MESAJLAŞTIK’
* Akşam yemek yiyecektik, (konsey toplantısı) o kadar uzun sürdü ki, 19. 00’da yemeğe oturacakken, onların 23.00’e kadar görüşmeleri sürdü. İlginçtir, Merkel’le de arada telefondan mesaj gönderiyoruz toplantıya ilişkin.
* Bir kere burada iyi olan 4.5 ay öncesine göre Türkiye, AB ilişkileri bir başka düzleme geldi. Mülteci meselesi Türkiye’nin Avrupa için önemini gösterdi. Beklemedikleri hamle ne oldu? Dediğimiz şu: ‘Gerçekten bizim için de ağır yük olmaya başladı mülteciler.’ Bir kere yol bulduğunu anlayınca. Gidiyor bir Afganistanlı sadece Suriyeli değil, Yunanistan tarafına geçiyor, akrabasına telefon ediyor, ‘Şuraya gidersin, şuradan bot alırsın, Yunanistan tarafına geçtin mi… şöyle yapacaksın.’
‘HEM SIĞINMACILAR İSTİMAR EDİLMESİN HEM DE AVRUPA’NIN SORUMLULUĞU YOK OLMASIN’
* Suriye krizinden bağımsız olarak, Türkiye’nin mülteci çeken durumu oldu. Öyle bir karar alalım ki, mültecilerin istismar edilmesini engellesin, ama Avrupa’nın mültecileri alma sorumluluğunu ortadan kaldırmasın. Türkiye’nin mülteci sayısını da artırmasın. Dediğimiz şey şu: Biz Ege’de yakalanan mülteciyi Suriyeli değilse ülkesine göndeririz. Suriyelileri de kampa koyarız. Bunun karşılığı bizim aldığımız her Suriyeli için bir başka Suriyeliyi mülteci olarak Avrupa’ya alırsınız.
* Onu AB yapacak. Aralarında zaten bir kota dağılımı var. Böylece, ‘Ege üzerinden ve Türkiye üzerinden Avrupa’ya gidebiliriz’ ümidini kırmış oluyoruz. Giden herkesi geri alıyoruz. Ayda 10 bin kişi geri aldık. Bunun 5 bini Suriyeli değil, o 5 bini geri göndereceğiz ülkelerine. Geri kalan 5 bini kampa alacağız. 5 bin mülteciyi de AB mülteci olarak alacak. Türkiye’deki mülteci sayısında artış olmayacak, ama Avrupa’ya gidişler düzenli olacak. Yolda sersefil olmayacaklar.
‘AÇIKÇASI MERKEL LİDERLİK GÖSTERDİ’
* Madem geri kabul ederken hazirandan önce başlatıyoruz, zaten yapmak zorundayız… O vakit, vize serbestisini hazirana alalım. Ekimde olacaktı, geri kabulü şimdi başlatacağız, 1 Haziran’a çekelim. Açıkçası Merkel orada liderlik gösterdi.
* Biz ilk 3 milyarı, 1 yıl içinde demiştik. Onlar da 2 yıl için ısrar ediyordu. ‘Yeni bir boyut getirdik, bütün masraflar artacak, 3 milyar daha istiyoruz’ dedim. ‘Geri kabulden kaynaklanan bütün masrafları da siz vereceksiniz’ dedim. Diyelim, Ege Denizi’nden bin kişi bunların havayolu ile memleketlerine gönderilmesi sırasındaki masraflar da size ait. Kayserili pazarlığı iyi oldu. Artı 3 milyar euro yani. Onlar bunu açıklamalarında zikretmediler, çünkü bunun için zirve kararı lazım; 18 Mart’a hazırlık yapmaları lazım. 2018’e kadar 6 milyar olacak. Ayrıca 5 fasıl var; 15, 23, 24, 26, 31. fasıllar açılsın. Bu da tabii önemli. Hollanda dönem başkanlığı boyunca bu 5 faslın açılmasını bekledik. Rumlar direniyor ama 23, 24’ü kesin açarız. Diğerlerinden kaçmak istiyorlar… Tabii bunların hepsi 18 Mart’ta AB Konseyi’nde görüşülüp nihai karara bağlanacak.
* Haziran itibarı ile vize bitecek… Buradan bir çağrı yapıyorum muhalefete, haziranda vatandaşların vizesiz gidebilmesi için 9 kanunun çıkmasının engellememesi gerekiyor. (CHP lideri) Kemal Kılıçdaroğlu ve (MHP lideri) Devlet Bahçeli ile konuştuğumda vize muafiyeti için ‘gerekli desteği veririz’ demişti. Biz bunu martta, nisanda çıkartırsak, Mayıs 1’de Avrupa Konseyi raporunu hazırlayıp Konsey’e sunacak, Konsey de AB Parlamentosu’na sunacak. AB Parlamentosu Başkanı ile bunun için görüştüm, o da bize ‘1 Mayıs’ta gelirse, hazirana yetiştiririz’ dedi. Sonra da her üye ülkenin parlamentosunda onaylanıyor. Bizim hızımız burada önem taşıyor. Tarihi bir dönüm noktası. İnşallah ilk uçağı vizesiz bir şekilde kaldırırız. Kendi içlerinde bir anda bir iç tartışma da doğdu. Kıbrıs Rum kesiminin üzerine de ciddi bir şekilde gitmek zorunda kaldılar.
AB SIĞINMACILARI TÜRKİYE'DEN ALACAK
* (‘AB mültecileri Türkiye’den mi alacak?’ sorusuna) Türkiye’den.
* (Mülteciler için istasyon olmaz mıyız?’ sorusuna) Alınacak mülteciler 29 Kasım 2015’ten evvel gelenler. Dolayısıyla bundan sonra gelenler için geçerli değil. Deniz yoluyla kaçanların bir daha Avrupa’ya girmeleri de zorlaşacak. Mesele kaçak mülteciyi caydırmak, bekleyen mülteciyi teşvik etmek ki herkes beklesin.
* Öyle seçilip de en eğitimliler oraya gidecek, geri kalanları Türkiye’de kalacak diye bir şey yok. Türkiye’nin de içinde olacağı bir süreçle olacak bu. Bunda da anlaştık.
‘PUZZLE’I BİRLEŞTİRİNCE BAZI GELİŞMELER ORTAYA ÇIKTI’
* (Suriye’de güvenli bölge konusunun gündeme gelip gelmediği konusunda) İki önemli gelişme oldu. Bir gün önce Merkel ile görüşmüştük, Merkel’in (Rusya Devlet Başkanı Vladimir) Putin’le görüşmeleri oldu. Merkel, İtalya, İngiltere, Fransa Başbakanı ve Putin, video konferans yaptılar. Detaylarını anlattı. Obama ile görüşmüşler onu da anlattı. Puzzle’ı birleştirince başka gelişmeler dikkat çekti. Merkel “Yarın oturup ayrıca 5 ülke Suriye’deki durumu da konuşsak, ateşkes vesaire.” Onun üzerine, biz 5 ülke, toplantı yaptık. Metne de… Bazıları tam güvenli bölge ifadesine itiraz etti, ama güvenli bölge anlamı veren bir yazımı oraya ekledik. Bu da ilk defa AB metinlerine girdi.