Türk-Rus ilişkilerinin oldukça gergin olduğu bir ortamda Ankara’nın adımı askeri uzmanlar tarafından nasıl değerlendiriliyor?
Konuyla ilgili Sputnik Haber Ajansı ve Radyosu’na konuşan Tuğgeneral Ali Er şu yorumda bulundu.
Ankara’nın bu adımı, Türkiye ile Rusya arasında güven ortamının artık kalmadığını gösterir. Bunun başka bir açıklaması yok. Çünkü Açık Semalar Antlaşması’nın tek bir hedefi var – karşılıklı güveni tescil etmek ve pekiştirmektir. Ama son gelişmeler demek ki, Türkiye ile Rusya arasındaki güveni kaldırmıştır. Siyasiler bunu düzeltmek istediler. Ama askerler demek ki birbirine güvenemiyorlar. Bunun başka bir açıklaması olduğunu düşünmüyorum.
Chatham House Uluslararası Güvenlik Programı Akademisi Kıdemli Üyesi, Müttefikler-Arası İhtiyat Subaylar Konfederasyonu Başkan Yardımcısı Emekli Tuğgeneral Haldun Solmaztürk ise şunları söyledi:
Elbette, uluslararası bir antlaşmanın taraflardan biri tarafından ki, bu durumda Türkiye tarafından, uygulanmaması, antlaşmanın askıya alınması anlamına gelir.
Bu adımla bir kere Rusya ile ilişkileri düzeltme yönünde bir fırsat kaçırılmış oldu. Eğer bu uçuş antlaşmanın öngördüğü şekilde yapılsaydı Türkiye-Rusya ilişkilerinin düzelmesi açısından çok küçük de olsa olumlu bir gelişme olacaktı. Ve bu kaçırıldı.
İkinci olarak bu, Türk iç hukuku açısından da sorunlu bir askıya alınma. Çünkü uluslararası anlaşmalar Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin onayına tabidir. Bu antlaşmanın askıya alınması ki, reddetmek aslında fiilen askıya almak demektir, meclisin yetkisi hükümet tarafından bir yerde gaspedilmiş gibi oluyor. Bu yüzden her iki yönden de olumlu bir gelişme değil.
Peki böyle bir olay bir emsal teşkil etmez mi? Ve bu, uluslararası ilişkiler açısından ne gibi sonuçlara yol açabilir? Yeni bir kutuplaşma sürecine yol açmaz mı?
Dürüstçe ifade etmek gerekirse, yakın zamana kadar Dünyada bir kutuplaşma vardı, keskin bir kutuplaşma vardı. Ancak bu kutuplaşma özellikle Suriye’deki son gelişmelerden sonra büyük ölçüde azaldı. Ve Amerika Birleşik Devletleri başta olmak üzere Batı ile Rusya arasında bir yerde bir Bahar havası yaşanmaya başlandı.
'UÇUŞA İZİN VERİLMEMESİ GİDİŞATA AYKIRI'
Uçağın düşürülmesi bir kazaydı denebilir. Büyük ihtimalle de bir kazaydı. Ama şimdi bu açık semalar uçuşunun reddedilmesi, bu bilinçli bir karar. Bunu açıklamak zor. Bu karar ne diplomasiyle, ne uluslararası siyasetle, ne Türkiye’nin milli menfaatleriyle açıklanabilir. Bunun cevabını Hükümet verecektir.
'BU MÜNFERİT BİR OLAY'
Fakat şunu unutmamak lazım. Avrupa’da Konvansiyonel Silahlı Kuvvetler Antlaşması (AKKA) uzun süre sürüncemede kaldıktan sonra Rusya’nın çekilmesiyle fiilen yürürlükten kaldırıldı. AKKA kapsamında uygulama imkanı kalmadığı bir dönemde bu açık semalar elde olan en önemli bir fırsattı. Yani karşılıklı güveni arttırıcı, karşılıklı anlayışı arttırıcı, özellikle askerler arasında ilişkilerin yürütülmesi için çok güzel bir zemindi. Bu yüzden Türkiye’nin bundan çekilmesi bu olanağı ortadan kaldırmaması lazım. Batı’da da, yani Türkiye dışındaki NATO üyelerinde de böyle bir eğilim görmüyorum.
Türkiye’de bu karar alanlar unutmamalı ki, Rusya’nın uçuşunu reddederseniz Rusya da sizin uçuşlarınızı reddeder. Dolayısıyla bundan tek taraflı çekilmek aynı zamanda milli çıkarlarımıza da zarar veriyor. Yani bundan Rusya kadar Türkiye de zarar görecektir. Ama bunun diğer taraflara bir örnek teşkil edeceğini zannetmiyorum. Olsa olsa bir uyarı olabilir.