Günay: Arınç aynı sözleri hükümet sözcüsüyken söylediğinde bizi temsil etmiyor demiyorlardı

Eski Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç'ın Taha Akyol'un programında yaptığı Dolmabahçe Mutabakatı'na ilişkin açıklamaları siyasetin gündemine bomba gibi düştü. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da Arınç hakkında 'dürüst davranmıyor' açıklaması parti içindeki bölünme iddiasını bir kez daha gündeme taşıdı.

Eski AK Parti Kültür ve Turizim Bakanı Ertuğrul Günay ise Arınç'a destek verdi. RS FM'de Yavuz Oğhan'ın hazırlayıp sunduğu 'Bidebunudinle' programında konuşan Günay, hükümete yakın medyada çıkan haberlere atıfta bulunarak şunları söyledi:

"Medyada merkezden yönlendirme var. Merkez hangi konuyu seçiyorsa gündeme o hakim oluyor. Sayın Arınç'ın söylediklerinde pek çok başlık var. Her birisini teker teker tartışmak lazım. Dolmabahçe ile ilgili düşündüklerini hükümetteyken de söylemiş olması dikkatten kaçıyor. Şimdi söyleyince Sayın Erdoğan ağır cevap verdi. Bu söylediklerini bakanlar kurulu adına hükümet sözcüsü olarak geçen sene de söylüyordu. Aynı bakan arkadaşlar niye o zaman 'bizi temsil etmiyor' ya da 'doğru söylemiyor' diyemedi? Ya da Sayın Başbakan neden tekzip etmedi?"

​'FARKLI SESTEKİ HER İNSAN HAİN İLAN EDİLİYOR'

"Geçmişte eksik aksak şeyler söylemiş olabilir. Bazıları ‘Neden şimdi konuşuyor' diyor. Geçen sene söylediklerini söylemesi için mi faydalı yeni şeyler söylemesi mi? Bugün söyleniyorsa geçmiş hesapları şu konjektürde bir tarafa bırakırım. Buna  ihtiyaç var" diyen Günay, Türkiye'nin içinde bulunduğu durumu da eleştirdi. 

Farklı sesteki her insanın hain edildiği bir ortamda yeni Anayasa'nın yazılamayacağını söyleyen Günay, şöyle konuştu:

"Sulh ceza hakimliği Türkiye'yi ilan edilmemiş sıkıyönetim haline çevirdi. Birbirlerinin kararlarına itiraz edip onaylıyorlar. Haber yaptığı için gazeteciler tutuklu. Daha da vahimi karar verdikleri için hakimler, iddianame yazdıkları için savcılar tutuklu. Özgür basın olmadan özgür bir anayasa ve özgür bir ortam nasıl kurarsınız? Siyasette farklı görüş dile getiren insanların hain olarak damgalandıkları, yargılandıkları bir ortamda vicdanın ortak sesini temsil edecek olan uzlaşmacı, barışçı, karşılıklı saygı anlayışına dayalı anayasa yazılamaz. Bunun için özgür, uygar ve saygılı tartışma ortamının uygulanması gerekir."