Başbaşa görüşmelerinin ardından Türkiye-Almanya Hükümetlerarası İstişare Toplantısı'na başkanlık eden Başbakan Ahmet Davutoğlu ve Almanya Başbakanı Angela Merkel, çalışma yemeği sonrası ortak basın toplantısı düzenledi.
Görüşmede sığınmacıların dramının da ele alındığını anlatan Davutoğlu, "Suriye krizi sadece Suriye sınırları içinde kalmadı, mülteciler üzerinden Türkiye'ye ve Avrupa'ya dönük çok ciddi bir sosyal istikrarsızlık konusunu ihraç etti" dedi.
Türkiye'nin son 4 yılda Suriye ile ilgili sığınmacılar konusunda elinden gelen gayreti gösterdiğini söyleyen Davutoğlu, Türkiye'nin uluslararası toplumdan özel destek talep etmeksizin tek başına bu sorunu göğüsleme konusunda gerekli adımları attığını ve atmaya devam edeceğini vurguladı.
‘TÜRKİYE'DE 2,5 MİLYON SURİYELİ VAR'
Türkiye'nin 2,5 milyon Suriyeli ve 300 bin Iraklıyı misafir ettiğini, bir milyona yakın Suriyeli genç ve çocuğun eğitim çağında bulunduğunu, 150 bine yakın Suriyeli bebeğin de Türkiye'de doğduğunu kaydeden Davutoğlu, Türkiye'nin bu sorunları Suriye halkıyla yakın ilişkisi ve insanlık görevi sonucu elinden gelen katkıyla çözmeye çalıştığını anlattı.
DAVUTOĞLU'NDAN MERKEL'E TEŞEKKÜR
"O da dünyada ve Avrupa'da mülteciler konusunda tam bir sessizlik hakimken ve 3-4 senedir süren bu insanlık trajedisine dönük herhangi bir tedbir düşünülmezken, Sayın Merkel, bu konuda Avrupa'da ciddi bir farkındalık oluşmasını sağladı ve yaptığı açıklamalarla siyasetin sadece ortaya çıkan bazı risklerle mücadele etmek değil, gerektiğinde insani bir tavır ortaya koyarak, bütün insanlığın meselelerine bu açıdan bakarak yaklaşmak olduğunu da gösterdi.
Geçtiğimiz yazdan itibaren kendisiyle her görüşmemizde mülteciler konusu stratejik bir risk olmanın ötesinde insani bir konu olarak hep gündemimizde oldu ve hepimiz aslında Suriyeli mültecileri Ege sahillerine vuran Aylan bebeğin cesedini sadece başbakanlar olarak değil, anneler-babalar, aile fertleri olarak baktığımızda bu acıyı hissediyoruz. Bu konuda tabii çok yoğun çalışma içindeyiz."
Davutoğlu, 29 Kasım 2015'te Türkiye ile Avrupa Birliği arasında ortak eylem planı açıklandığını anımsatarak, bu eylem planının gereği olan hususları Türkiye'nin kararlılıkla yapmaya devam ettiğini söyledi.
Eylem planı çerçevesinde üzerinde çalıştıkları bazı yeni düzenlemeleri hayata geçirdiklerini dile getiren Davutoğlu, Türkiye'nin bu doğrultuda hayatlarını kolaylaştırmak ve insani hayat şartları sağlamak için mültecilere çalışma imkânı sağlayan bir düzenlemeyi kabul ettiğini hatırlattı.
‘EGE SAHİLLERİNDE İŞBİRLİĞİNİ ARTIRDIK'
Davutoğlu, "Özellikle üçüncü ülkelerden gelen sığınmacıların bu gelişleri, sığınmacıların çektiği ıstırabı da istismar edecek şekilde bir illegal göçe dönüşmemesi için de vizelerle ilgili bazı tedbirler aldık. Aynı şekilde Frontex'le Ege sahillerinde yaptığımız iş birliğini artırdık" görüşünü paylaştı.
Türkiye ile Almanya arasında ortak çalışma gruplarıyla yeni adımlar atmayı planladıklarına işaret eden Davutoğlu, şunları dile getirdi:
"Türkiye, Almanya, Avrupa Komisyonu ve Konseyi arasında çok sağlam bir iş birliği geliştirmek için de çaba sarf ediyoruz. Buradan Alman ve Avrupa kamuoyuna şunu ifade etmek isterim: Mülteciler krizi Almanya'nın krizi değildir, mülteciler krizi Avrupa'nın krizi değildir, mülteciler krizi Türkiye'nin de krizi değildir. Bunlar birbirimize ihraç ettiğimiz krizler değildir, aksine Suriye'de, Irak'ta ortaya çıkan krizlerin Türkiye'ye, Almanya'ya, Avrupa'ya yansımasıdır. Biz eğer omuz omuza verirsek, birlikte bu krizle mücadele azmi ve kararlılığı gösterirsek, bu krizin sonuçlarını en iyi şekilde kontrol altına alabiliriz ama herkes bir diğerine topu atarsa, tabiri caizse bir diğeri üzerinde bu krizin çözülmesini beklerse bu krizin çözüm noktaları zorlaşır.
O bakımdan yine Türkiye ve Almanya olarak bugünlerde başlamakta olan, başlaması için çaba sarf edilen Suriye barış görüşmelerinin başarılı olmasını mülteci akınlarını engelleyecek önemli bir unsur olarak görüyoruz. Mültecilerin gelişi yavaşlarsa, var olan mülteciler en iyi şekilde entegre edilir ve meseleleri çözülürse bu konuyu insanlık trajedisine dönüşmeden ve ülkelerimizin iç istikrarını bozmadan çözme imkanına kavuşuruz."
‘MERKEL'İ AĞIRLAMAKTAN MEMNUNİYET DUYACAĞIZ'
Başbakan Merkel'e teşekkürlerini ileterek, kendisini Türkiye'ye davet eden Davutoğlu, "İnşallah mayıs ayında Dünya İnsani Zirvesi'nde de kendisini ülkemizde ağırlamaktan büyük bir memnuniyet duyacağız" dedi.
Avrupa Birliği-Türkiye Fikirdaş Ülkeler Toplantısı için 18 Şubat'ta bir araya geleceklerini belirten Davutoğlu, burada da tüm gelişmeleri birlikte değerlendirme imkânı bulacaklarını ifade etti.
MERKEL: 3 MİLYAR EURO HAZIR EDİLECEK
Almanya Başbakanı Merkel de "Türkiye ile AB arasındaki ilişkileri yoğunlaştırmak istiyoruz" dedi. Merkel, istişarelerde IŞİD ile mücadele ve sığınmacı krizinin yanı sıra Türkiye'deki gazetecilerin durumu ve PKK'ya karşı sürdürülen savaşın da konuşulduğu kaydetti. Merkel, "Gördük ki müşterek çalışmamız gerekiyor, tüm bu sorunların tek başına üstesinden gelemeyiz" dedi.
Türkiye'ye taahhüt edilen 3 milyar euronun hazır edileceğini kaydeden Almanya Başkanı, bu paranın Türkiye'de yaşayan 2,5 milyon Suriyelinin yaşam koşullarının düzeltilmesi için harcanacağını belirtti. Merkel bu kapsamdaki projelerin 18 Şubat'ta yapılacak AB Zirvesi'nde netleşeceğini bildirdi.
‘İNSAN KAÇAKÇILARININ HAKİMEYET SÜRMESİNE İZİN VEREMEYİZ'
Ege'de yasadışı göçle mücadele için daha güçlü bir işbirliğinin gerektiğini kaydeden Merkel, "Türkiye ve Yunanistan arasında insan kaçakçılarının hakimiyet sürmesine ve insanları tehlikeye atmasına izin veremeyiz" dedi. Avrupa'ya gelen mülteci sayısını azaltmak için ellerinden geleni yaptıklarını belirten Merkel, Türkiye ile de bu bağlamda bir geri kabul anlaşmasının imzalanmış olduğunu ifade etti.
‘RUSYA OLMADAN ÇÖZÜM OLMAZ'
Rusya olmadan kesinlikle Suriye krizinin çözülemeyeceğini dile getiren Merkel, Avrupa'ya yasal göç konusunda çözümün ancak birlikte çalışılarak elde edileceğini kaydetti.