Can Dündar ve Erdem Gül'ün "MİT Tırları Soruşturması" olarak adlandırılan soruşturma kapsamında tutuklandığı bugünün, demokrasi ve basın özgürlüğünün kara günü olduğunu vurgulayan CHP Lideri, "Bu karar hukuku değil Kaçak Saray'da oturan kişinin talimatıyla alınmış kanunsuz bir alıkoymadır. Basın Kanunu'nun açık hükümlerine göre mahkeme konusu bile olmayacak bir dosyadan, tamamen ilgisiz konumdaki cumhurbaşkanlığı makamının şikayet dilekçesiyle bir dava uydurulmuştur" dedi. Kılıçdaroğlu, açıklamasında ayrıca şu görüşlere yer verdi:
'KAMUOYUNUN ZEKASIYLA ALAY EDİLMİŞTİR'
'CEMAATLERE KİMİN YARDIM ETTİĞİ MAHKEME KAYITLARINDA'
Cemaatlere kimin yardım ettiği, Cumhuriyet İcra Kurulu Başkanı Avukat Akın Atalay'ın mahkemeye sunduğu belgede kanıtlanmış durumdadır. 2003 yılında dönemin Dışişleri Bakanı'nın imzasını taşıyan iki ayrı gizli yazıyla, Türkiye'nin dış temsilciliklerinin cemaatlere yardımcı olunmasını istenmiş, Cumhuriyet bu yazıları bastığı için DGM'de hakim önüne çıkmıştır. Dolayısıyla cemaatlere kimin yardım ettiği mahkeme kayıtlarında vardır. 'Ne istiyorlardı da vermedik' diyen zihniyetin bugün yüzsüzce önüne geleni cemaate yardım suçlamasıyla tutuklatması ahlaksızlıktır.
'UTANÇ VESİKASI OLACAKTIR'
CHP lideri Kılıçdaroğlu, "Bizler casus değiliz, hain değiliz, kahraman değiliz. Bizler gazeteciyiz. Burada yapılan şey de baştan sona gazetecilik faaliyetidir" diyen Can Dündar'ı ve "Bir gazeteci, ülkesinin tehlikede olduğunu görüyorsa bu haberi yapmak onun görevi, zorunluluğudur" diyen Erdem Gül'ü en içten duygularımla kucakladığını belirtti.
'SİZLERİ TANIYOR OLMAKTAN GURUR DUYUYORUM'
"Sizleri tanıyor olmaktan gurur duyuyorum. Halkın haber alma özgürlüğüne duyduğunuz sarsılmaz inanca, yıllardır duyduğum hayranlığı bir kez daha ifade etmeyi sorumluluk olarak görüyorum. Meslektaşlarınızla sürdürdüğünüz eşsiz dayanışmanıza, kapınızı çalan tüm mağdurlara karşı gösterdiğiniz yakın ilgiye şahit olmuş biri olarak sizlere teşekkürlerimi iletiyorum.
'BAŞINIZ DİK OLARAK ÇIKACAKSINIZ'
Biliyorum ki başınız dik girdiğiniz o cezaevinden, başınız dik olarak çıkacaksınız. Ancak siz, cezaevine girerken sevinç çığlıkları atanlar, 'Oh olsun' diyenler, korkak ve karanlık yüreklerinin, yüzlerinin teşhir olduğunu unutmasın. Haksız karara rağmen, şahsi menfaatleri için susmayı tercih edenler de unutmasın ki onları boğacak olan suskunluklarıdır. Onlar, silinmeyecek bir utancı kişisel tarihlerine not ettiler. Susmayanları, bu haksız karara tepki gösteren sevgili vatandaşlarımı da Can ve Erdem'in şahsında selamlıyorum. Sizlerin gösterdiği bu eşsiz dayanışma, Türkiye'nin önündeki tüm kötülüklerin yok edilmesinde önemli kilometre taşlarından biri olacaktır."