MİT tırlarına yönelik operasyon ve Cumhuriyet gazetesinin yayımladığı haberle ilgili soru üzerine Erdoğan, bunun Bayırbucak Türkmenleriyle alakalı bir konu olduğunu ve söz konusu haberin Türkiye’nin imajına gölge düşürmeye çalıştığını söyledi:
"MİT’e atılan bu iftiralar, yapılan gayrimeşru operasyon, bir yerde bu ajanlık ve casusluk faaliyetidir. Bu casusluk faaliyetinin içine bu gazete de girmiştir. Orada rakamlar falan veriliyor. Bu rakamların kaynağı nedir? Kimden aldın sen bu rakamları? Paralel Yapı'dan. Bunlarla ilgili avukatıma talimatı verdim, davayı anında açtım. Bu birileri adına algı operasyonudur. Neresi adına? Üst akıl böyle bir talimat veriyor."
Türkiye'nin bazı terör örgütlerine destek verdiğinin öne sürüldüğünü anlatan Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bayırbucak Türkmenlerine de herhangi bir desteğimizin olmadığından bahsediyorlar. Bayırbucak Türkmenleriyle defaatle benim yaptığım toplantılar var. O zaman Ahmet Bey (Davutoğlu) Dışişleri Bakanı. Ahmet Bey'in yaptığı toplantılar var. Biz bunları yaptık, yarın da yapacağız. Ben davamı da açtım. Bunların bütün derdi Türkiye'nin imajına gölge düşürmek. Bu haberi özel haber olarak yapan kişi de öyle zannediyorum ki bunun bedelini ağır ödeyecek. Öyle bırakmam onu."
Diğer taraftan Erdoğan, "Muhalefet bol miktarda vaatlerde bulunuyor. Kaynak olarak da basit şeyler gösteriyorlar. Mesela Cumhurbaşkanlığı Sarayı kaynak olarak gösteriliyor. Bunlar gerçekçi mi?" sorusu üzerine şunları söyledi:
"Çok açık söylüyorum ve bunu ilk defa da bu ekrandan söylüyorum. Eğer ana muhalefetin başındaki zat dürüstse, namusluysa, hemen ben bu akşam Genel Sekreterime talimat vereceğim. Buyursun gelsin, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde buraları dolaşsın. Herhangi bir lavaboda, tuvalette acaba böyle altın kaplama klozet bulacak mı? Eğer böyle bir şey bulamazsa kendisi bu görevi bırakmaya var mı? Eğer bulursa ben Cumhurbaşkanlığı görevimi bırakacağım. Bu kadar açık söylüyorum ve bunu devletin kanalından haykırıyorum."
Erdoğan, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in makam aracına yönelik polemiğe de değinip, ‘bir coğrafyanın dini lideri’ olan Görmez’e havuzdaki uçaklardan birinin tahsis edileceğini yineledi:
"Bunu kaynak olarak gösterdiler bir de. Bir Diyanet İşleri Başkanı'na bu ülkede 320 bin liralık bir Mercedes'i çok gören bir zihniyet, acaba kendi bindikleri araçları görmüyorlar mı? Bu bir coğrafyanın dini liderinin altındaki araba. Bakın İtalya bir uçağını Vatikan'ın seyahatlerinde sürekli ona tahsis ediyor. Aynı şekilde zaten bindikleri arabalar malum. Kalktım dedim, 'Bizim havuzumuzdaki zırhlı Mercedeslerden bir tanesi Diyanet İşleri Başkanımıza tahsis edeceğim.' Ettim. 'Aynı şekilde sayın Başbakanımızla da görüşeceğim, havuzdaki uçaklarımız da uluslararası seyahatlerde onun emrinde olsun. O da onlarla gitsin.' Çünkü onlar için zaman çok çok önemli. Bu bir de o makamın sahibidir. Göreve gelmemizden önce Diyanet İşleri Başkanımın devlet protokolündeki yeri 52 mi 56 mıydı neydi? Biz onu 10-12. sıraya çektik. Bunu bile az buluyorum. Çünkü ister istemez bu noktadaki hassasiyetimizi korumak durumundayız."
"Sisi’yi Sordum Mursi'ye 'Nasıl? 'İyidir, iyidir' dedi"
Öte yandan Mısır'da seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi ve arkadaşlarına yönelik alınan idam kararlarının ve Erdoğan'ın tepkisi hatırlatılan ve "Türkiye'de bir medya grubu sizin de Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde almış olduğunuz oydan hareketle bir tuhaf benzetmeyle bu işi gündeme getirdi" şeklinde soru yöneltilen Erdoğan, bu medya grubunun her zaman İslam dünyasındaki bu tür gelişmelerinde doğrunun yanında yer almadığını dile getirdi.
Erdoğan, Mursi işbaşındayken Mısır'a yaptıkları seyahatte Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey toplantısı gerçekleştirdiklerini hatırlatarak şunları anlattı:
"O gün bu (Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah) Sisi denilen zat, o da oradaydı. Tabii öğrendim ki meğerse Milli Savunma Bakanı'ymış aynı zamanda. Aynı zamanda General. Sordum Mursi'ye 'Nasıl'? 'İyidir, iyidir' dedi. Sonra bana bazı enteresan şeylerini anlattılar. Meğerse mesela pazartesi-perşembe oruçlarında falan zaman zaman akşam namazında Sisi gelirmiş, Mursi'nin arkasında beraber namaz kılarlarmış. Şimdi bunu bana Mursi anlatınca ben o zaman şok oldum. Yani orada şok olmadım bu olaylardan sonra şok oldum. Bu çok yüzlülük, iki yüzlülük nasıl oluyor diye. Hatta zaman zaman bunu satıyorlar. Yok hafızdır, yok ailesi şöyledir, böyledir filan falan gibi şeyler. İdama hükmedilen kararlar çıktı. Aynı zamanda yani 40 bine yakın şu anda hapishanelerde tutuklu var. Bütün bu sürece baktığımızda ben bir Müslüman olarak buna tahammül edemem, bu benim kanıma dokunuyor. Niye? Eğer sen bir Müslümansan bir defa adil davranmak zorundasın. Bir yılda ne oldu da sen kalkıp böyle bir darbeyi yapıyorsun."
Mısır’ın Sisi ile ayağa kalkacağına inanmadığını söyleyen Erdoğan, “Batı dünyası, sadece Avrupa Birliği'ni (AB) kastetmiyorum, tamamıyla burada iflas etmiştir, sınıfta kalmıştır" diye konuştu:"Sen AB olarak idamı kaldıracaksın, yasaklayacaksın, buradakine eyvallah edeceksin. Aynı şekilde Amerika'nın yaklaşım tarzı, Rusya'nın yaklaşım tarzı… Bunlarla böyle özel günlerde çektirdikleri fotoğraflar falan filan çok ilginç."