İki ülke arasında diplomatik ilişkilerin kurulmasının 95'inci yıldönümüne adanan toplantıda ikili ilişkilerin siyasi, ekonomik ve insani yönleri ve olası gelişme yolları ele alındı. Konferans katılımcılarının sözlerine göre tartışma, "tamamen karşılıklı anlayış", "açıklık" ve "samimi ortaklık" havası içinde geçti.
"Stratejik çıkarlar ve bölgesel sorunların çözümünde Rusya ve Türkiye arasındaki işbirliğinin geleceği" başlıklı 3'üncü oturumda, Suriye'nin içinde ve dışındaki olaylar ve bu ülkedeki çatışmanın siyasi çözümü için olası yollar üzerinde duruldu.
'SURİYE'DE ULUSLARARASI HUKUKUN UYGULANMASINI İSTİYORUZ'
USAK Başkanı'nın sorusuna, UNESCO Rusya Federasyonu Milli Komisyonu Başkan Vekili, RIAC Başkan Yardımcısı, SSCB'nin 1986-1988 yıllarında Suriye Büyükelçisi Aleksandr Dzasohov şu yanıtını verdi:
"Öncelikle Suriye'de ve Suriye'ye yönelik uluslararası hukuk hükümleri ile ilkelerin uygulanmasını istiyoruz. İkincisi, çağımızın trajik sayfalar zincirini kırmaya çalışıyoruz. Irak, Libya ve diğer ülkelerde yaşanan korkunç olayların Suriye'de tekrarlanmasını istemiyoruz. Suriye'yle olan tarihsel ve güncel ilişkilerimiz bu ülkeye yönelik politikamızın oluşumu açısından ilkesel öneme sahip. Suriye'de, uluslararası hukukun bir öznesi olarak devletin yok olmasını önlemekten başka çıkarımız yok."
'SİYASİ ÇÖZÜMÜN KOŞULLARI YARATILMALI'
"Suriye, Ukrayna ve birçok diğer ülkede askeri çözümün olmadığını çok iyi anlıyoruz. Sadece siyasi çözümler vardır. Suriye'de çatışma ne zamandır sürüyor? Dört buçuk yıldan fazla. Rusya, tüm bu süre boyunca siyasi çözüm arayışında yer almadı mı? Elbette aldı. Eğer bir askeri operasyona başvurulduysa bu tek bir amaçla, tam da siyasi çözüm için uygun koşulların yaratılmasına yardımcı olmak için yapıldı. Biz, hemen şimdi, geciktirmeden, siyasi çözüm diyalogunu başlatmayı teklif ediyoruz. Siyasi çözüm nasıl olacak? Buna Suriye halkı karar verir. Ancak uluslararası toplum yardımcı olmalı, siyasi çözüm için koşullar yaratmalı. Suriye'nin jeopolitik ve stratejik önemini çok iyi anlıyoruz. Duruşumuz, Sovyetler Birliği döneminde de Sovyetler Birliği'nden sonra da hiç değişmedi. Bölgede herhangi stratejik çıkarlarımıza ulaşmak için Suriye'den yararlanmaya çalışmadık. Suriye'nin toprak bütünlüğüne ve Suriye'de istikrara ilgi duyuyoruz. Bölgedeki istikrarın çoğunlukla Suriye'deki istikrara bağlı olduğunu çok iyi biliyoruz. Zira Suriye etrafında nelerin yaşandığını görüyoruz. Başka hiçbir çıkarımız yok."