Suriye yönetimine desteğinden dolayı isim vermeden Rusya'yı eleştiren Erdoğan, şunları söyledi: "Suriye'deki sorunun, rejim sorunu, rejimin halkına zulmü sorunu olduğu açıkça ortadayken, meseleye hala uluslararası güç dengeleri ve siyasi hesaplar zaviyesinden bakmak, vicdanları kurutur. Bakın hala bazı ülkeler Suriye'ye uçaklar gönderiyor, yardımlar devam ediyor.
Tayyip Erdoğan bunu dillendirdiği zaman büyükelçimizi çağırmak suretiyle bunu neden söyledi deniliyor. Bunu kendileri de ifade ediyor. Türkiye'nin Suriye ile ilgili söylediği her şey en başından beri doğru çıkmasına rağmen, sorunun çözümüne yönelik adımlar atılmadı."
'MANİPÜLASYONLARIN TEK HEDEFİ ÇATIŞMANIN ZEMİNİNİ OLUŞTURMAKTIR'
Son dönemde yaşanan terör olaylarıyla ilgili de medya ve sosyal medya eleştirisi yapan Erdoğan, "Yapılan eylemlerin, verilen demeçlerin, atılan manşetlerin, yazılan köşe yazılarının, sosyal medyada kesintisiz yürütülen manipülasyonların tek hedefi, Türkiye'de bir toplumsal çatışmanın zeminini oluşturmaktır. Sadece ülkeme, halkıma değil tüm dünyaya sesleniyorum, Türkiye'yi bölmek, bu milleti parçalamak size ne kazandıracaktır?" diye konuştu.
"Avrupa Birliği 400 civarında bir mülteciyi kabul ederken ve paniğe kapılmış durumdayken biz 2011'den bu yana 2 milyonu aşkın kişiyi misafir ediyoruz. Biz buna ilave olarak terörle mücadele ediyoruz.
Batıda bazıları Hristiyan kökenlerini zedeleyecek diye bu akımı engelledi. Biz insana insan olarak bakıyoruz. İnancıyla bakmıyoruz. Mağdur mudur, mazlum mudur kapımızı açıyoruz. Mescid-i Aksa'da yapılanları görüyorsunuz. 3 dinin kutsal kabul ettiği Mescid-i Aksa'daki uygulamalar kabul edilebilir değildir.
Türkiye burada tam aksine buradaki mabetleri ihya ederken bu tür şeylerle karşılaşmak bize rahatsızlık veriyor.
'NİHAİ HEDEF AVRUPA ÜLKELERİ DEĞİL'
O zaman bu insanların ne bizim sınırlarımıza ne de Avrupa kapılarına dayanmalarına bir neden kalmayacak. Bu insanlığın vicdanını yaralayan yeni görüntülerin ortaya çıkmasına neden oluyor.
2 milyon insan benim ülkeme geldi, bunun bedelini biz ödedik. Uluslararası topluma bir daha sesleniyorum. Suriye'deki sorunun çözümü ülkedeki zalim rejimin bir an önce alaşağı edilip yerine halkın iradesine dayalı bir yönetimin iş başına geçmesinden geçiyor.
GÜVENLİ BÖLGE AÇIKLAMASI
Suriye nüfusunun yarısından fazlasını oluşturan 12 milyon kişi yerinden olmuştur. Bir kısmı Suriye dışına bir kısmı Suriye içindeki evlerinden olmuşlardır. Bunların sadece 5 milyonu ülke dışındadır. Çatışmalar sürdüğü müddetçe yerlerinden olan insanların yönünü ülke dışına çevireceği açıktır. Sorun her an katlanarak büyüme potansiyeline sahiptir.
'AVRUPA SIRTINI DÖNEMEZ'
'TÜRKİYE'Yİ NASIL BÖLERİZ GAYRETİNDELER'
Bugün de yeni bir terör dalgasıyla karşı karşıyayız. Demokrasi ve kalkınma mücadelesi verirken hedefimiz, teröre zemin hazırlayan nedenleri kaldırmaktır. Türkiye normalleşme yönünde büyün adımlar attı. Çözüm sürecinde sonuca yaklaştıkça bundan rahatsız olanların sorunu yeniden derinleştirmeye çalıştığını gördük.
Türkiye çözüm süreciyle sorunu çözecek ve en güçlü ülkeler arasına girecek. Ama bunu görenler Türkiye'yi nasıl böleriz gayreti içine girdiler.
'TERÖRİSTLERE DESTEK VERENLER KİM?'
Teröristlere güçlü silahları gören mahviller neresidir? Bu destekleri verenler neresidir. İçeriden veya dışarıdan bu destekler bir yerden geliyor. Bu destekleri verenler bu ülkenin içinden değil dışından. Buna içeriden medya ve para desteği de veriliyor.
MEDYA VE SOSYAL MEDYA ELEŞTİRİSİ
'TERÖRİSTLERİ SİVİL VATANDAŞ GİBİ GÖSTERİYORLAR'
Bu bölgede Türkiye barışın teminatıdır. Mağdurların mazlumların dayandığı en önemli kapıdır. Attığınız her adım boş kalacaktır. Sivillerin içine karışan terör örgütü mensupları eylemleriyle devlet ile vatandaşı karşı karşıya getirecek bir algı oluşturma peşinde. Terörist cesetlerini sivil vatandaş gibi göstermek suretiyle sosyal medyada bütün dünyaya yansıtıyorlar.
Türkiye, otokratik bir rejimle idare edilen bir ülke değildir. Tam aksine, demokrasiyi sindirmiş, demokrasiyi hazmetmiş bir ülkedir. Ama bu ülkede, silahlarla tehdit edilmek suretiyle oy verme durumunda kalan vatandaşlarımızın olduğunu özellikle bilmenizi istiyorum. AGİT'in mensupları geldiği zaman raporlarını da buna göre vermesi, bunu görmeleri lazım. Bunu görmemezlikten gelmek suretiyle hazırlamış olduğu raporlarla bu ülkedeki bizim ileri demokrasi hamlemizi hiçbir zaman engelleyemeyeceklerdir, bunu da bilmelerini istiyorum.
Medya ayağı da teröristleri cici çocuk olarak gösteriyor. Masum insanları katleden terör örgütü suçlanan kim, devlet. Şehit edilen güvenlik görevlilerimizi yok sayıyorlar. Evine ekmek götürmek için sokağa çıkan masum insanların terör örgütü tarafından katledilmesiyle kimse ilgilenmiyor.
'MISIR VE LİBYA İNTİBASI VERMEYE ÇALIŞIYORLAR'
Şahıslar gelip geçicidir, fanidir ama bu vatan, bu millet bakidir. Türkiye, devleti ve milletiyle ezelden ebede, bu yolda dimdik yürümeye devam edecektir. Dün bu ülkeye ve millete karşı her türlü alçaklığı yapanlar yok olup gitti. Bugün aynı emelin peşinde koşanlar da benzer bir akıbete uğrayacaklar."