Terör örgütü IŞİD'e karşı geniş bir cephe oluşturulması gerektiğini dile getiren Alexandre del Valle, "Batı'nın baştan beri en büyük hatası; Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın tehdit oluşturduğu, IŞİD'in tehlikeli olduğu ancak diğer cihatçılarla çalışılabileceğini söylemesiydi" yorumunda bulundu.
Batı'nın Suriye'deki durumu tam olarak kavrayamadığını ifade eden Valle, "Batı'nın bu stratejinin hesabını uzun yıllar ödeyeceğini düşünüyorum. Bu stratejiye göre Beşar Esad Suriye'si, Rusya ve İran ile arkadaşlık ediyor, yani kötü insanlardır ve onlara son vermek gerekiyor. Bu, Soğuk Savaş ruhunda bir strateji. Batı, Soğuk Savaş kategorilerine göre düşünmeye devam ediyor, her şeyden Rusya ve müttefiklerini suçluyor, diğerlerini ise tozpembe gösteriyor" şeklinde konuştu.
'İSLAMİ TOTALİTARİZMİN KÖKÜ KAZINMALI'
'TÜRKİYE İKİLİ POLİTİKA YÜRÜTÜYOR'
Düşmanın doğru belirlenmesi gerektiğini, bunun sadece IŞİD olmadığını kaydeden Valle, "NATO'nun bugün Türkiye gibi müttefiki olması hatalı bir strateji. Türkiye, sınırlarını ve topraklarını cihatçılara açtı, ikili politika yürütüyor" şeklinde konuştu.
'SINIRLARDA KONTROL OLMALI'
"Daha ciddi politika yürütmenin ve Schengen ülkeleri arasındaki sınırlarda kontrolü geri getirmenin, mevcut durumdan sonuç çıkarmanın zamanı geldi" diyen Valle, "Avrupa hukukunu ve Avrupa Birliği vizyonumuzu mevcut tehdide adapte etmeliyiz. Ancak bugün bu yönde hiçbir şey yapılmıyor" şikayetinde bulundu.
'RUSYA'NIN IŞİD ÖNERİSİ MANTIKLI'
Alexandre del Valle, "Putin'in BM Genel Kurulu'nda konuşacak olması ve Rusya'nın daha aktif rol oynaması çok olumlu. Zira Suriye sorunu baştan beri bir dengesizlik niteliğini taşıyor. Bir tarafta, güce sahip ve tüm tartışmaları tekelinde tutan Batı ile cihatçıların manevi babaları, diğer tarafta ise istenmeyen ortaklar olarak algılanan ve tutumları Cenevre-1 ve Cenevre-2 gibi çeşitli müzakerelerde göz ardı edilen Rusya ve İran" dedi.
'SOĞUK SAVAŞ YANKILARI'
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in bu konuyla ilgileniyor olmasının memnuniyetle karşılanması gerektiğini belirten uzman, "ABD'nin Yunanistan ve Bulgaristan'a baskı yaparak hava sahalarını Rus uçaklarına kapattırmaya acele etmesi çok üzücü. Tüm bunlar yine Soğuk Savaş'ın yankıları" şeklinde konuştu.
"Bence Soğuk Savaşı NATO ve Amerikalılar körüklüyor. Rusya'yı izole etmek için her şey yapıyorlar. Ancak ne şans ki Vladimir Putin, Batı'yla cepheleşme tuzağına düşmedi ve cihatçılara karşı mücadelede geniş ittifak teklif ediyor. Ancak şunu hatırlatalım ki, bu teklifi daha önce 2000'li yıllarda da yapmıştı. Afganistan'da Taliban'a karşı ortak hava saldırıları düzenlemeyi önermişti. 11 Eylül öncesindeydi. Ancak Amerikalılar bunu istemedi. Amerikalılar, Rusya ile ortak mücadele yerine İslamcılık tehditlerini artırmayı yeğliyor. ABD'nin tek takıntısı, Rusya'yı izole etmekt. Bu duruşun eskiye ait olduğunu düşünüyorum. Avrupalıların Amerika'yı daha dengeli, 21. yüzyılın ihtiyaçlarını karşılayan duruş sergilemeye zorlamasının zamanı geldi."
'KİMYASAL SİLAH KULLANIMI KUŞKULU'
"Şimdi şunu emin bir şekilde söyleyebiliriz ki, Suriye'de kimyasal silahların kullanımıyla ilgili vakaların en azından yarısı büyük kuşku uyandırıyor. Suriye rejimine atfedilen kimyasal saldırılar muhtemelen gerçekte militanların işiydi. Bunun önünde sonunda su yüzüne çıkacağını düşünüyorum, zira gerçeği uzun süre saklamak mümkün değil. Neyse ki başta Rusya olmak üzere bazı büyük güçler, dengeli konumlarını koruyor ve duyguların mantığa üstün gelmesine izin vermiyor."