DeMers, Facebook'un Google'ı 'alt etmesinin' formülünü beş maddede topladı:
Arama motorunu geliştirebilir: Facebook, mayısta yeni bir arama özelliği sundu. Cep telefonu uygulamasında gönderi paylaşırken, kullanıcılar gönderinin gövdesindeki içerikle alakalı bir linke ulaşabiliyor. Bu sistem şu anda sadece kısıtlı fonksiyonlar sunuyor, ancak Facebook bu özelliğinin ileriki yıllarda daha gelişmiş ve kapsamlı bir versiyonunu sunabilir.
Kendi haberlerini yapabilir: Facebook, son zamanlarda ilginç bir seçenek sunuyor. Facebook üzerinden yayınlanan haberler, haberi yapan sitelerin kendilerinde olduğundan çok daha fazla tıklanıyor.
Kitlesini daha iyi anlayabilir: Facebook'un, kullanıcı referanslarını baz alarak hareket etmesi Google'a karşı kullandığı gizli bir silah gibi. Google yalnızca araştırma geçmişinizi görebilirken, Facebook insanlarla nasıl konuştuğunuzu, arkadaşlarınızı, sevdiğiniz film ve şarkıları dahi biliyor. Facebook bu sayede, kullanıcılarının isteklerine göre uygulamalar sunabiliyor.
Daha iyi ve ucuz reklam imkânları sunabilir: Facebook kullanıcılarını daha iyi tanıdığı için, reklamların doğru kişilere ulaşması bakımından daha fazla imkân sunuyor. Öte yandan Facebook reklamları, Google AdWords'ten daha ucuz. Şimdi Google ve Facebook'un reklam aralığı benzer olsa da, yakın gelecekte Facebook daha az masrafla, daha fazla ulaşılabilirlikle çok daha ileriye gidebilir.
Evrensel interneti yayabilir: Google ve Facebook tüm dünyaya ücretsiz internet sağlama konusunda kilit bir noktada birbirleriyle yarışıyorlar. Google, bunu Project Loon'la (yüksek irtifa balonlarıyla ücretsiz internet ağı projesi), Facebook da internet.org (dünyanın internet erişimi olmayan üçte ikisine bağlantı sağlamayı amaçlayan girişim) ile yapıyor. Bedava internet sunmak, şirketler için kârlı görünmeyebilir, ancak bunu ilk öneren şirket olmak markaya büyük bir güç kazandırabilir. Facebook, bu konuda Google'ı geride bırakıyor, ancak ileriki yıllarda asıl önde gidenin kim olduğunu göreceğiz.