2011 yılında kriz başladıktan bu yana sadece 1500 Suriyeli sığınmacı kabul eden Washington yönetimine tepki gösteren kuruluşlar ve senatörler, sayının en az 5 kat arttırılmasını talep etti.
ABD, en çok insani yardım sağlayan ülke olarak kabul edilse de, Almanya Başbakanı Angela Merkel'in 2015 yılında kabul edecekleri sığınmacı sayısını 800 bin olarak açıkladığı göz önüne alınırsa, Washington'un bu alanda çok geride kaldığı açık şekilde görülüyor.
EARNEST'TEN KAÇAMAK YANIT
Beyaz Saray Sözcüsü Josh Earnest'a günlük basın toplantısında, fotoğraflar ve yaşanan göçmen krizi hatırlatılarak, ABD'nin neden daha fazla Suriyeli sığınmacıyı kabul etmediği, Başkan Barack Obama'nın bu olaylara bakarak ABD'nin Suriye'de daha fazlasını yapması gerektiğini düşünüp düşünmediği hakkında ısrarlı sorular yöneltildi.
Sorulara karşılık, Ortadoğu'da özellikle Suriye'de, Kuzey Afrika'da Libya gibi ülkelerde 'korkunç insani krizlerin' yaşandığını belirten Earnest, bu ülkelerdeki istikrarsızlıkların çok fazla kan dökülmesine yol açtığını ve milyonlarca kişinin evlerinden göç ederek çaresiz durumlara düşmesine neden olduğunu söyledi.
‘AVRUPA'NIN SORUNU ELE ALABİLECEK KAPASİTESİ VAR'
Josh Earnest, "ABD'nin rolü bağlamında Suriye'deki krize 2011 yılından bu yana 4 milyar dolar insani yardım aktardık. Bu önemli bir taahhüt ve tüm diğer ülkelerin yaptığından daha fazla katkı" dedi. ABD'nin BM yoluyla da katkılar sağladığını ifade eden Earnest, ayrıca sorunla ilgili olarak AB'deki ortaklarına teknik uzmanlık desteği verebileceklerini dile getirdi.
Meksika'dan göçmen akışını hatırlatarak ABD'nin bu konuda kendi deneyimleri olduğuna işaret eden Earnest, "ABD, şu anda AB'nin yaşadığı önemli göçmen sorununun ele alınmasına dönük uluslararası çabaları kesinlikle destekliyor" diye konuştu.
Earnest, "ABD neden daha fazla sığınmacıyı kabul etmeye açık değil" şeklindeki soruya da "Çünkü Avrupa'nın bu sorunu ele alabilecek kapasitesi var ve ABD de Avrupalı ortaklarının yanında duruyor. ABD'nin Avrupa'daki dost ve müttefiklerine sunabileceği çok çeşitli yardımlar bulunuyor ve bunları yapmaya hazırız" yanıtını verdi.
‘OBAMA DA CLINTON GİBİ PİŞMANLIK BİLDİRECEK Mİ?'
Obama'nın kıyıya vuran cansız bedenlerin fotoğraflarını görüp görmediğine yönelik soru üzerine Earnest, kendisiyle bu konuyu görüşmediğini ama gördüğünden emin olduğunu kaydetti.
Buna karşılık, Suriye'de yaşananların 'gerçek bir trajedi' olduğu yanıtını veren Earnest, ABD'nin göçmen akınıyla uğraşan ülkelere önemli ve etkili desteklerde bulunduğunu, insani yardımda en büyük bağışçı ülke olduğunu söyledi.
Earnest, bu duruma Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın liderlik edememesinin yol açtığını savundu ve "Esad'ın askeri gücünü kullanarak kendi ülkesinin masum halkına saldırılarda bulunma istekliliği alçakça ve bu bizim kınadığımız bir durum. Soruna bir çözüm bulmak için aktif biçimde çalışıyoruz" ifadesini kullandı.
Suriye'ye ABD yönetiminin daha kuvvetli karşılık vermesi gerektiğine yönelik eleştirilere de karşı çıkan Earnest, belki bunun Esad'ın gidişini hızlandırabileceğini ama ABD'yi daha ciddi risklere atabileceğini kaydetti.
Earnest, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Obama, çok zor bir politika kararı aldı ama odak noktası ABD'nin ulusal güvenlik çıkarlarına en iyi şekilde hizmet etmek oldu. Başkan olarak bu onun görevi. Ancak geniş çaplı ve önemli bir insani durumu önlemek veya azaltmak da ülkemizin çıkarına. Bu nedenle ciddi miktarda insani destek sunuyoruz, Suriye'ye diplomatik çözüm getirmek için çok zor ihtimallere yönelik mücadele veriyoruz. Bu noktada pek ilerleme sağlanamadığını kabul ediyoruz ama bu ABD'nin bu korkunç ve trajik duruma gözünü kapadığı anlamına kesinlikle gelmiyor."
Beyaz Saray Sözcüsü, "Yani ortaya çıkanlara rağmen Başkan Obama, Suriye konusunda verdiği kararların doğru olduğundan emin mi" sorusu üzerine, bu konuyla ilgili kararları tarihçilerin değerlendireceğini söyledi.
ABD yönetimi, daha önce 2015 mali yılında bin ila 2 bin arasında, 2016 mali yılında ise bu rakamın biraz üzerinde Suriyeliye daimi oturma izni verileceğini açıklamıştı.