Batı medyasında son bir yıl içinde defalarca Avrupa açıklarında tespit edilen Rus denizaltılarına ilişkin haberler yer aldı, ancak bugüne kadar hiçbir kanıt sunulmadı.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in yeni Deniz Doktrini'ne onay vermesinden 1 ay sonra ise ABD Kongresi'ne bu alanda yeni bir sistem oluşturulması teklifi sunuldu.
Washington, Rusya'nın tüm potansiyel tehditlerini önleyecek yeni denizaltı tespit sistemine yatırım yapıyor.
ABD savunma sanayisinin önde gelen şirketi Lockheed Martin, yeni sistem için en az 56 milyon dolar alacak. Şu an itibariyle, bunun denizaltı sensorlarıyla donatılan en yeni izleme aracı olacağı biliniyor. Siyaset uzmanı Daniel Patrick Welch, konuyla ilgili şu değerlendirmede bulundu:
"56 milyon dolar, ABD'nin yıllık yarım trilyon doları geçen askeri harcamalarının yanında hiçbir şey. Böyle önemsiz bir şeyi önemliymiş gibi sunmanın tek amacı propagandadır. Sanki, 'bu kötü Ruslara bakın', diyorlar. Buradaki amaç Rusya'yı tehlike kaynağı olarak göstermek."
Bazı Avrupa ülkeleri de Rus hayalet denizaltısı korkusuyla askeri harcamalarını artırdı bile.
Medyada, Nisan 2015'te, önce İskoçya ardından da Kuzey İrlanda açıklarında Rus denizaltının tespit edildiğine dair doğrulanmayan haberler yer aldı. Bu iddialara yönelik hiçbir kanıt bulunmadı. İsveç, 'gizemli Rus denizaltısını' yakalamak için büyük çaba sarf etti. Stockholm, sularında Rusya'ya ait aracın bulunduğuna kanıt olarak grenli fotoğraf sundu. Zamanla İsveç, gerçekten de sularında bir Rus denizaltısı fotoğrafı çekmeyi başardı. Ancak bunun, 1. Dünya Savaşı sırasında batan Çarlık Rusya'sına ait denizaltı olduğu ortaya çıktı. Buna rağmen Stockholm, 2020'ye kadar askeri harcamalarını en az 1 milyar dolar artırmak niyetinde. Bunun dışında İsveçli aktivistler, sıra dışı caydırıcı araç olarak nitelendirilen Ötücü Denizci'yi çalıştırmaya karar verdi. Bu araç, Mors alfabeli sinyaller gönderiyor.
ABD'nin diğer sorunlar üzerindeki dikkati zayıflatmak için denizaltı avı etrafında gürültü kopardığını belirten Welch, "Washington'un NATO'daki tüm ortakları, tüm bağlı ülkeler, bu durumda ortak hareket etti ve amaçları, kendi saldırganlığını örtmek. 150'den fazla ülkenin topraklarında bine yakın Amerikan askeri üssünün konuşlandırılması, bu saldırganlığın tezahürü" yorumunda bulundu.