Ada’daki Yeşil Hat bölgesinde, 1996’daki olaylarda hayatını kaybeden Tasos İsaak ve Solomos Solomou isimli iki Rum genç için düzenlenen anma törenine Altın Şafak’ın Güney Kıbrıs kolu konumundaki Milli Halk Cephesi (ELAM) damgasını vurdu.
ELAM üyeleri, iki genç için düzenlenen ayin ve anma törenine katılan Rum bakanları pet şişe ve sözlü taciz yağmuruna tuttu. Pazar günkü yaşananlarla aşırı sağcı ELAM, Ada’daki varlığını bir kez daha hissettirdi ve Güney Kıbrıs’ın gündemine oturdu.
'FEDERAL ÇÖZÜM' KARŞITI SÖYLEM
Kıbrıs’ta federal çözümü reddeden ELAM, Güney Kıbrıs lideri Nikos Anastasadis’i ‘Helen milliyetçiliği’ kozuyla baskı altına almaya çalışıyor. Anastasiadis’i ‘Türkiye dostu’ olarak tanımlayan ELAM, Türkiye’yi ‘Helen yurdunun doğal bir bileşeni olan Kıbrıs’ın işgalcisi’ olarak görüyor. Parti toplantılarında Bizans bayrağını kullanan ELAM, Altın Şafak’ın kullandığı ‘Büyük Yunanistan’ görüşünü paylaşıyor ve 1923 sonrası Türkiye’nin egemenliği altına girmiş olan birçok bölgeyi ‘helenizmin ata yurdu’ olarak görüyor.
EKONOMİK KRİZ AŞIRI SAĞIN İŞİNİ KOLAYLAŞTIRDI
ELAM’ın milliyetçi söylemleri, ekonomik krizle karşı karşıya kalan Kıbrıslı Rumların bir kesiminde sempatiyle karşılanıyor. Geçtiğimiz dönemlerde sol eğilimli AKEL’e destek veren seçmenler arasında da dikkatlerini ELAM’a odaklandıranlar var.
Milliyetçi küçük bir grubun, Altın Şafak’ı örnek almasıyla başlayan süreç, Güney Kıbrıs’taki ekonomik kriz ile yeni bir dinamik kazandı. ELAM kısa bir süre zarfı içerisinde oylarını arttırmayı başardı ve Ada'nın güneyindeki birçok kent merkezi ve köyde merkez kurdu. Güney Kıbrıs’taki son kamuoyu yoklamaları ELAM’ın oy oranı yüzde 2,5 olduğunu gösteriyor.
Öte yandan, Avrupa’nın karşı karşıya olduğu mülteci konusu ELAM’ın işini kolaylaştıran diğer etmen haline geldi. Mülteci sorunu ile başarılı bir şekilde mücadele edemeyen Güney Kıbrıs yönetimini topa tutan ELAM, Kıbrıs Rum toplumundaki yabancı karşıtı refleksleri başarılı bir şekilde okumayı becerdi.
‘KIBRIS BİRLEŞİK DEVLETLERİ FORMÜLÜ KABUL EDİLEMEZ’
ELAM’ın lideri Hristos Hristu, ekonomik kriz, kurtarma paketleri ve Kıbrıs Sorununda takip ettiği ‘hatalı’ rota sebebiyle Anastasiadis’i topa tutuyor ve bir an evvel görevinden istifa etmesi gerektiği tezini öne sürüyor. Kıbrıs Sorununda federal çözümü kabul etmeyen Hristu, Anastasiadis’in Türkiye basınına verdiği bir demeçte ‘Kıbrıs Birleşik Devletleri’ formülünü savunmasını da kabul edilemez olarak görüyor.
‘VATAN TOPRAĞINI TURİST OLARAK GEZDİ’
Mustafa Akıncı’nın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı’na seçilmesiyle, Kıbrıs sorununda esaslı değişikliklerin gündeme gelmediğini savunan Hristu, Akıncı’nın ‘neo-Osmanlıcı’ ve ‘yayılmacı’ Türkiye’nin ‘uydusu’ olduğunu öne sürüyor.
Türkiye’deki gelişmeleri de yakından takip ettiğini belirten Hristu, Ankara’nın Kıbrıs konusunda ‘güven vermeyen’ bir unsur olduğunu vurgulayıp, Kürt sorununda takındığı tavrı bu duruma örnek olarak gösteriyor.