'HÜKÜMET MISIR'DAKİ DARBEYİ KENDİNE YAPILMIŞ GİBİ ALGILADI'
"Bizim Hükümet, Sisi devrinden önceki İhvan hareketiyle çok içli dışlı ve çok yakın olduğu için bu darbeyi adeta kendine yönelik algıladı. Darbenin zamanlamasının, Gezi olaylarının zirvede olduğu döneme denk gelmesi de gerginliği artırdı. Ama tabii ana sebep, Türkiye'nin o dönemki dış politikada müttefik olarak görüp desteklediği İhvan hareketinin Mısır gibi Arap dünyasının en önemli ülkesinde alaşağı edilmesiydi. Dolayısıyla bu tepki rasyonel dış politika çıkarlarından ayrı olarak, daha ideolojik bir bakış açısının eseridir."
'TÜRKİYE'NİN ÇIKARLARI NORMALLEŞME GEREKTİRİYOR'
Eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 11 Temmuz'da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da katıldığı bir toplantıda dış politika eleştirisi yapmış, Ortadoğu'da Mısır da dahil olmak üzere Türkiye'nin ilişkilerini geliştirmesi gerektiğini söylemişti. Gül'ün sözlerini yorumlayan Kınıklıoğlu, Türkiye'nin ulusal çıkarlarının, Arap dünyasının en önemli ülkesi olan Mısır'la bir nebze normalleşme gerektirdiğini vurguladı. Kınıklıoğlu, "Artık beğenelim beğenmeyelim, bu yeni rejim bir vakıa. Ayrıca dünyanın değişik ülkeleri de normal olarak ilişkilerini yürütüyorlar. Dolayısıyla Türkiye'nin devletten devlete ilişkilerini devam ettirebileceği bir diplomatik iklime ihtiyaç var. Ben burada Sayın Gül'ün çağrısını doğru buluyorum. Sonuçta Mısır ihmal edilecek bir ülke değil. Arap dünyasında büyük ağırlığı olan ve stratejik olarak da Türkiye'nin ihmal edemeyeceği bir ülke. Zaten Şam'da, Tel Aviv'de büyükelçimiz yok, Bir de onun üstüne Kahire'yi eklediğiniz zaman Türkiye'nin bölgede çok eksik kaldığını görürsünüz" diye konuştu.
Mısır yönetimi geçtiğimiz günlerde Sina yarımadasında faaliyet gösteren IŞİD bağlantılı grupların Türkiye'den destek gördüğü suçlamasında bulunmuştu. Türkiye'nin IŞİD konusunda önlem almak için geç kaldığını ifade eden Kınıklıoğlu, bu tutumun Türkiye'yle ilgili algıyı da şekillendirdiğini ifade etti. Kınıklıoğlu, "Gönül isterdi ki Türkiye uluslararası ve iç kamuoyunun IŞİD konusundaki hassasiyetini daha erken duysaydı. Daha bir, bir buçuk yıl öncesinde IŞİD'in Türkiye'nin başına bela olacağı belliydi. Bununla ilgili istihbarat raporları da vardı. Bu durum bizim bazı ülkelerin Türkiye'yle ilgili bakış açısını da belirlediği için talihsiz olmuştur" dedi.
'ABD'NİN BÖLGEDEKİ AĞIRLIĞI ESKİSİ GİBİ DEĞİL'
ABD'nin de Türkiye ile Mısır ilişkilerinin normalleşmesini istediğini ancak sorunun ABD'nin telkinleriyle çözülebilecek bir konu olmadığını vurgulayan Kınıklıoğlu, "Şunu anlamak lazım; ABD'nin bölgedeki ağırlığı eskisi gibi değil. ABD, Obama yönetimi altında bölgeye doğrudan müdahil olmak istemiyor. Bunu Suriye'de gördük, başka yerlerde görüyoruz. Belli ki Mısır ve Ankara'nın bakış açıları, ABD'nin telkinleriyle çözülebilecek konu değil. Bu konuda iki taraf da katı, iki taraf da birbirleriyle ilgili memnuniyetsizliklerini her platformda ifade ediyor. Dolayısıyla Obama yönetiminin de Ortadoğu'da mümkün olduğunca az müdahil olma politikası göz önüne alındığında şaşırmamak lazım" diye konuştu.
'MISIR'LA NORMALLEŞME OLUMLU BİR ADIM OLUR'
Türkiye'nin Mısır'la ilişkilerini düzeltmesinin Müslüman Kardeşler'in başına gelenleri bir miktar kabul etmesi anlamına geleceğini ancak Türkiye'nin bölgede tekrar etkin olabileceği bir sürecin kapısını açabileceğini kaydeden Kınıklıoğlu, şunları söyledi:
"Bölgede Türkiye'nin etkinliği ve nüfuz gücü son zamanlarda oldukça azaldı. Mısır'la normalleşme, belki Türkiye'nin bölgede yavaş yavaş da olsa tekrar etkin olabileceği sürecin kapısını açabilir. Türkiye şu anda, İsrail'le, Mısır'la Suriye'yle, Irak'la kavgalı, İran'la rekabet halinde ve zaman zaman kavgalı. Bu kadar çok ülkeyle aynı anda sıkıntılı olmak, Türkiye'nin bölgesel ağırlığına zarar veriyor. Dolayısıyla Mısır'la normalleşme, bu anlamda olumlu olur."