HDP'nin diğer eş genel başkanı Figen Yüksekdağ hakkında da Şanlıurfa Başsavcılığı, 19 Temmuz'da yaptığı "Biz sırtımızı YPJ'ye, YPG'ye ve PYD'ye yaslıyoruz, bunu söylemekte ve savunmakta hiçbir sakınca görmüyoruz" konuşmasından dolayı soruşturma başlattı. Yüksekdağ hakkındaki soruşturma 'terör örgütünün propagandasını yapmak' suçlamasıyla başlatıldı.
Bu gelişmeleri Sputnik'e değerlendiren HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, siyasi kararlar olarak yorumladığı kararların arka planında 'Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP'nin, Kobani ve Rojava devrimi düşmanlığı' bulunduğunu savunarak şöyle konuştu:
"Hala PYD'ye, YPG'ye, YPJ'ye terör örgütü muamelesi yapan, yine Kobani'deki katliam sürecine karşı halkı dayanışmaya çağıran eşbaşkanın çağrısını kriminalize eden bir anlayış var. Oysa hükümet biliyor ki hem 6-8 Ekim olayları sırasında yaşanan bütün cinayetlerin sorumluluğu kendilerindedir, hem de PYD, YPG ve YPJ de IŞİD gibi barbar, vahşi tecavüz örgütüne karşı insanlık onurunu savunan ve bütün halklar ve devletler tarafından da takdir edilen bir pozisyondadır.
'DEMİRTAŞ'A YÖNELİK TEHDİTLER ÜZERİNDEN HDP'Yİ BİTİRMEYİ HEDEFLİYORLAR'
Baluken, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'a yönelik siyasi yasak getirilmesi yönünde çalışmaların yapıldığı yorumlarını da değerlendirdi. "Sayın Demirtaş'ın şahsına yönelik ortaya konan tehditler de bir yönüyle HDP'nin ilkesel çıkışını, demokratik ulus paradigmasını boğma girişimidir" diyen Baluken, şunları söyledi:
Parti kapatma konusunun sadece AKP döneminde gündeme gelen bir konu olmadığını ifade eden Baluken, "Parti kapatma, daha önce halkımıza yönelik faşizan uygulamaları devreye koyan pek çok hükümet döneminde hayata geçirilmiş ve hiçbir sonuç alınmamış uygulamalardır. Ülke demokrasi tarihine isimleri kara leke olarak geçen, tarih çöplüğünde pek çok siyasetçinin adı vardır. Eğer böyle bir durum olursa tarih çöplüğündeki isimler hanesine hem şimdiki cumhurbaşkanının hem de başbakanın ismi de mutlaka yazılır" diye konuştu.
'FEZLEKELERİN TAMAMI SİYASİ ÇALIŞMALAR HAKKINDA'
Açılan soruşturmalara ve düzenlenen fezlekelere karşı bir korkularının olmadığını belirten Baluken, HDP'nin 80 milletvekilinin dokunulmazlıkların kaldırılması için Meclis Başkanlığı'na dilekçe verdiğini anımsattı. Kendileri hakkında düzenlenen fezlekelerin tamamının düşünce, ifade ve örgütlenme özgürlüğü ekseninde yapmış oldukları siyasi çalışmalar hakkında olduğunu savunan Baluken, "Ancak diğer partiler için bunu ifade etmek mümkün değil. Hiçbir vekilimiz hakkında hırsızlık, yolsuzluk, rüşvet, zimmete para geçirme, cinayet gibi suçlamalar yöneltilemez. O yönüyle eğer tüm milletvekilleri böylesi örnek bir davranışa katılırlarsa, bu konuda yargı süreçlerinin nasıl şekilleneceğini hep beraber göreceğiz" dedi.