Schulz, seçim sonuçlarının "kutuplaşmadan diyaloğa geçiş, denge ve fren sisteminin güçlendirilmesi ve soğuyan ekonomiden fevri dış politikaya kadar Türkiye'nin karşı karşıya bulunduğu meydan okumalarla yüzleşme fırsatını sunduğunu" ifade etti.
AP Başkanı, HDP'nin ilk kez parti olarak TBMM'ye girmesinin "siyasi tabloyu zenginleştirdiğini ve mutlaka değerlendirilmesi gereken çözüm sürecinin yeniden canlandırılması fırsatını sunduğunu" dile getirdi.
Türkiye'nin AB için anahtar bir ortak ve aday ülke olduğunu vurgulayan Schulz, "Türkiye ve AB tüm meselelerde tamamen aynı fikirde olmayabilir fakat farklılıklarımızın bizi şaşırtmasına izin vermemeliyiz. Katılım sürecinde ilerlemek ya da Güney komşularımızın stabilizasyonuna yardım etmek olsun ilerlemek için samimi ve müşterek taahhüt ihtiyacımız var" dedi.
Schulz, Suriye ve Irak'tan milyonlarca sığınmacıyı ağırlayan Türkiye'nin uluslararası arenadaki büyük katkılarını vurgulamaktan kaçınmadığını fakat "yargı bağımsızlığı ve ifade özgürlüğünde endişe verici durum" gibi aksaklıkların altını çizmek konusunda net bir duruş sergilediğini ifade etti.