Adil Gür'ün Sputnik'in sorularına verdiği yanıtlar şöyle:
'AK PARTİ, HEM HDP'YE HEM MHP'YE KAYBETTİ'
Adil Gür, şöyle devam etti:
"AK Parti'nin asıl oy kaybettiği, muhafazakar Kürt seçmenleri. Seçim sonuçlarında bunu çok net görüyoruz. Örneğin AK Parti 2011 seçimlerinde İstanbul'da yüzde 49,5 civarında oy alırken, son seçimde yüzde 41 oy aldı. HDP'nin oy artışlarının olduğu yerlere baktığımızdaysa; HDP, İstanbul'un elit semtlerinde örneğin Kadıköy'de, Bakırköy'de ve Beşiktaş'ta CHP tabanından da oy aldı ama, asıl oy aldığı kitlenin Bağcılar, Küçükçekmece, Gaziosmanpaşa, Kağıthane, Esenler gibi Doğu'dan ve Güneydoğu'dan göç almış, AK Parti'ye yakın seçmenlerin yoğun olduğu bölgeler olduğunu görüyoruz. Yani AK Parti'nin oy kaybının tek bir nedeni yok. Bu seçmenler, AK Parti'nin icraatlarından memnun olmadığı için kararlarını değiştirmediler. HDP bir yandan ‘Türkiye partisi' olmaya çalışırken, diğer yandan kendisini Kürt olarak tarif eden seçmenlerin partisi haline geldi.
'SEÇMEN, BAŞKANLIK SİSTEMİNİ İSTEMEDİĞİNİ GÖSTERDİ'
Adil Gür, Türkiye'de seçmene 'Mevcut parlamenter sistem mi, başkanlık sistemi mi daha doğru' diye sorulduğunda, halkın büyük çoğunluğunun parlamenter sistemi istediğinin bilindiğini söyledi. AK Parti'ye oy veren seçmenlerin yaklaşık üçte birinin başkanlık sistemi konusunda partisini desteklemediğini belirten Gür, "Bu seçimde öyle bir sonuç ortaya çıktı ki, artık başkanlık sistemi rafa kalktı. Türkiye bundan sonra başkanlık sistemini daha kısık tonda konuşacak, belki de hiç konuşmayacak. Seçimde farklı bir sonuç çıksaydı da, Türkiye'de halkın başkanlık sistemine sıcak bakmadığını söyleyebilirdik.
'SEÇMENİN MESAJI UZLAŞI'
Gür, seçimin kazananının HDP olduğu yönündeki değerlendirmeleri de yorumladı.
Son yıllardaki kutuplaşmaları hatırlatan Gür, koalisyon arayışlarının uzlaşma kültürünü de beraberinde getireceğini savundu:
"Ben partilerden ziyade, kazananın Türkiye olduğuna inanıyorum. Koalisyon arayışları bir uzlaşma kültürünü beraberinde getirecektir. Türkiye'nin bugünlerde ihtiyacı olan en önemli şeyin uzlaşma olduğunu düşünüyorum. Seçmen aslında siyasi partilere bir mesaj verdi; artık uzlaşın, aranızda anlaşın. Umarım ki, siyasetçiler şapkalarını önüne koyar ve bir uzlaşma yolu bulurlar."
Koalisyon senaryolarını değerlendiren Adil Gür, mevcut tablodan uzun ömürlü bir hükümet çıkmayacağı görüşünde.
İlk akla gelen AK Parti-MHP koalisyonu olasılığının Devlet Bahçeli'nin açıklamalarıyla gündemden düştüğünü belirten Gür, azınlık hükümetinin de bu koşullarda çalışamayacağını söyledi:
"Her şey hükümeti kurmak ile bitmiyor. Meclis'te komisyonlar var; siz bir azınlık hükümeti olursanız, ipler sizin dışınızda olur. Her an tehdit ile karşı karşıya olacağınız için sürdürülebilir bir hükümet modeli değil. O yüzden kurulacak bir hükümetin ömrünün de çok uzun olacağını düşünmüyorum. 8 Haziran'dan sonra 'siyaseti daha çok konuşacağımız bir döneme giriyoruz' demiştim. Bu konuda yanılmadım" şeklinde konuştu.