İngiltere'deki Durham Üniversitesi'nde Orta Doğu çalışmaları alanında doktora yapan İran uzmanı Ali Pedram, Hamaney'in danışmanı Ali Ekber Velayati'nin Şam ziyaretinin önemini ve İran'ın Suriye politikasının temel parametrelerini Sputnik ajansı için yorumladı.
'İRAN VE SURİYE BİRBİRİNE MUHTAÇ'
'TAHRAN'IN ÖNCELİĞİ; NE PAHASINA OLURSA OLSUN ESAD REJİMİNİN DEVAMI'
Mevcut koşullarda İran için Esad rejiminin varlığını sürdürmesinin öncelikli bir politika olduğunu kaydeden uzman, "2011'den bu yana Batı ve Arap ülkeleri arasında Esad'ın iktidardan gitmesi için konsensus oluşmuşken, mevcut Suriye yönetiminin varlığını koruması İran için ‘ne pahasına olursa olsun' öncelikli bölgesel politika haline geldi. İran, iktidarda kalması için Esad'ı desteklemekten şu ana kadar geri durmadı ve ABD, İran'a karşı giderek daha proaktif bir bölgesel politika izlerken Esad'a yardım etmeye devam edecektir. Hamaney'in danışmanı Ali Ekber Velayati de Şam ziyareti ile İran'ın Suriye'ye ‘tam teşekküllü' desteğinin devam edeceğini açık bir şekilde gösterdi" ifadelerini kullandı.
Ali Pedram'a göre Tahran yönetiminin bu sert ve kararlı tutumunun değişme ya da yumuşama ihtimali, İran'ın kendisini güvende hissetmesini sağlayacak kapsamlı bölgesel güvenlik anlaşmaları imzalanmasına bağlı.
NÜKLEER MÜZAKERELERDEN SONUÇ ALINMAZSA…
Tahran'ın Suriye politikasını belirleyen bir diğer etmen de Batılı ülkelerle yürütülen nükleer müzakereler. İranlı uzman Pedram konuyla ilgili şu yorumu yaptı:
"İran'daki ılımlılar ve radikaller arasındaki iç siyasi dinamikler, nükleer müzakerelerin ne şekilde sonuçlanacağını etkileyecek. Eğer nükleer müzakerelerde karşılıklı bir anlaşmaya varılırsa, ılımlılar Suriye'de daha esnek bir politika yürütülmesi konusunda galip gelecek. Ancak müzakerelerde sonuç alınmazsa, (Suriye, Irak ve Yemen'de kriz süreçleri devam ederken) İran da Suriye'de mevcut statükonun korunması ve kendisine karşı saldırıları önlemek için daha sert bir tutum izleyecektir."