'Kim iktidar olursa olsun, yeni bir büyüme hikayesi kaçınılmaz'

Hürriyet Gazetesi ekonomi yazarı Erdal Sağlam, Türkiye ekonomisinde gelinen noktayı, seçimlerden sonraki beklentiyi Sputnik'e değerlendirdi. Türkiye ekonomisinin bir darboğaza girdiğinin zaten bir süredir konuşulduğuna dikkat çeken Sağlam, "Son 3-4 yıldır giderek artan biçimde, 'orta gelir tuzağı'nın tartışılması da bunun bir sonucu" dedi.

YAPISAL REFORMLARDA REHAVETE GİRİLDİ

Türkiye'nin 2000-2001 yıllarında ekonomide yaptığı köklü yapısal tedbirlerin meyvesini, 2003 yılından itibaren yüksek ve istikrarlı büyümeyi ile aldığını kaydeden Sağlam,  şu değerlendirmelerde bulundu: " Daha sonra 2008 küresel krizinin etkisiyle diğer gelişmekte olan ülkeler gibi, likidite bolluğunu kullanarak yine yüksek büyüme oranlarını sürdürebildi. Ancak 2007 yılından bu yana, gerekli olan yapısal tedbirlerin alınması, konusunda bir rehavete girdi.

İNŞAATLA BÜYÜMENİN DEVAMI AMAÇLANDI ANCAK…

O tarihten sonra alınması gereken tedbirler alınmadı, bunun yerine inşaat ve büyük altyapı projelerinin desteğiyle, büyümenin devamı amaçlandı.  Ancak bu yatırımlar üretken yatırımlar değil ve ileriye dönük olarak katma değeri yüksek ürün üretimini desteklemiyor. Halbuki Türkiye ekonomisinin önce düşen tasarruf oranlarını artırmaya, bununla birlikte teknoloji yüksek, katma değeri yüksek ürün üretimine ihtiyacı var.

TEK BİR KİŞİNİN TÜM SİYASET VE EKONOMİYE HAKİM OLMASI SAKINCALI

Hükümet içinde bu gerekliliği görenler oldu ama bunlar başarıya ulaşamadı. İşte bu noktada tek bir kişinin tüm siyaset ve ekonomiye hakim olmasının ne kadar sakıncalı olduğunun ortaya çıktığını da söylemeliyiz. Bu nedenle; Türkiye'nin orta gelir tuzağından çıkabilmesi için hem ekonomide yeniden yapılandırma sürecine girmesi, hem de hukuk başta olmak üzere, siyasi alanda ciddi reformlara ihtiyacı var.

İKTİDARIN YENİ ATILIM İHTİMALİ GÖZÜKMÜYOR

Bir seçim öncesinde ekonomide ve siyasette yaşanan tıkanmanın nasıl aşılacağı da büyük önem taşıyor. AK Parti iktidarında, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın etkisiyle, ekonomide artık yeni bir atılım ihtimali gözükmüyor. Buna karşılık muhalefet partileri, bir yandan asgari ücret, emekliye ikramiye gibi, iç talebi artıracak, geniş sosyal kesimlerin tüketimini artıracak vaatlerde bulunuyorlar. bunun yetmeyeceğini gördükleri için, bununla birlikte Türkiye ekonomisini yeniden yapılandırıp, yeni bir sanayi politikası konusunda da projeler üretmeye çalışıyorlar.

YENİ BİR VİZYON, YENİ BİR BÜYÜME HİKAYESİ KAÇINILMAZ

Türkiye'nin tüm dünyada gıpta ile bakılan ‘büyüme hikayesi'nin durduğunu yeni bir büyüme hikayesine ihtiyaç olduğunun zaten bir süredir hissedildiğini vurgulayan Erdal Sağlam, "Yeni bir büyüme hikayesi olmadığı takdirde, şimdiye kadar Türkiye'ye büyük ilgi gösteren, yatırım yapan yabancı sermayenin bundan sonra ülkeye çekilmesinin zor olacağı da açık. Türkiye tasarruf açığı veren, istediği yüksek büyüme oranlarına kavuşmak için yabancı sermayeye ihtiyacı olan bir ülke. Dolayısıyla, kim iktidar olursa olsun,  yeni bir vizyon ve yeni bir büyüme hikayesi kaçınılmaz gözüküyor."