Bu görüşmenin temel konulardan biri, Çin'in öncülük yaptığı Asya Altyapı Yatırım Bankası'na, Japonya'nın katılımı olabilir.
Bankaya üye ülke sayısı 50'yi geçti. Aralarında ABD'nin müttefikleri İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya ve Güney Kore de var. Bankanın oluşturulmasını önleyemeyen ABD de işbirliği yapma isteğini dile getirdi.
Tokyo, görünüşe bakılırsa, yeni bölgesel mali ve siyasi mimari inşa edilirken, izole olma riskinin farkına vardı. Ayrıca ABD'nin gelecekte Çin'in artan hakimiyeti karşısında Japonya'yı savunacak güçte olmayacağı korkusu da var. Oyun kurallarını değiştirmenin zamanı geldi. Çin'e yönelik reverans da Çin projesine katılıma duyulan ilgiden kaynaklanıyor.
"Sebep ortada. Çin, Japonya'nın diğer komşuları ve özellikle de Güney Kore, Başbakan Şinzo Abe'nin izlediği politikadan büyük edişeler duyuyor. Abe, dış politikada şahin olarak gösteriliyor, Japonya'nın askeri gücünün artırılması ve savunma güçlerinin yurtdışında daha aktif kullanılması yönünde çalışıyor. Çin ve Güney Kore ile ilişkiler gerildi. Şinzo Abe, ülkenin, barışçıl anayasası tarafından dayatılan savaş sonrası rejim zincirlerinden kurtulmak zorunda olduğunu düşünüyor. Tüm bunlar tedirginlik yaratıyor. Bu tedirginliğin şiddetini düşürmek için Japonya hükümeti anlaşılan böyle bir karar aldı. Dış politika ile ilgili olarak, Mavi Kitap'ta ilk kez derin pişmanlık ifade edildi. Bu, birçok açıdan zorunlu bir reverans."
Bu adım, İkinci Dünya Savaşı'nın sona ermesinin 70. yıldönümünde atıldı. Bu adımın bir tesadüf olmadığını düşünen Uzak Doğu Enstitüsü Çin Araştırmaları Merkezi'nin uzmanı Aleksandr Larin, bu konuyla ilgili şu yorumda bulundu:
"Bu, hiç şüphesiz, Tokyo'nun siyasetinde önemli bir an. Bundan önce Japon liderler genellikle özür için acele etmezlerdi. Üstelik Japon işgalcilerinin Çin topraklarında işlediği korkunç suçlardan pişmanlık duymaları da söz konusu değildi. Japonya, görünüşe bakılırsa, İkinci Dünya Savaşı'nın sona ermesinin 70. yıldönümünün yaklaşması ile, eskiden sarsılmaz olan bu duruşlarında bazı değişiklikler için şimdi doğru zamanın olduğu sonucuna vardı. Çin'in güçlü baskısı da etkisini gösteriyor. Çin, açık şekilde defalarca Japonya'dan duruşunu değiştirerek özür dilemesini talep etmişti. Bu, bir ölçüde sembolik bir olay. Ancak yeni siyasi eğilim haline gelecek olan bir derin pişmanlığa doğru atılan bir adım olarak gösterilebilir mi? Yahut, dünyanın zaferin 70. yıldönümünü kutladığı dönemde, Japonya'nın az eleştirilmesi amacıyla yapılan ani bir şey midir? Şu anda bu soruları yanıtlamak zor."
Bu arada Çin-Japonya ilişkilerindeki diplomatik çatlak yavaş yavaş düzelmeye başladı. Temeli, APEC Zirvesi'nde Şinzo Abe'nin Pekin'deki Çin Devlet Başkanı Xi Jinping ile soğuk tokalaşması ile atıldı. Yarın, Çin parlamentosu heyeti dört günlük ziyaret için Japonya'ya gelecek. Çin ve Japonya, 19 Mart'ta Tokyo'da, son dört yılın ilk güvenlik diyalogunu gerçekleştirdi. Seul'de 21 Mart'ta bir araya gelen Çin, Japonya ve Güney Kore dışişleri bakanları, Nisan 2012'den bu yana dondurulan üçlü görüşme formatını canlandırdı.