Sputnik Haber Ajansı’na konuşan Mısırlı uzmanlar, Birleşik Arap Silahlı Kuvvetlerinin Libya krizinin çözülmesi için bu ülkeye müdahalede bulunabileceğini, ancak Arap Birliği’nin Suriye’ye müdahale etme olasılığının çok zayıf olduğunu belirtti.
Mısırlı askeri uzman Halid Okaşa, Arap Birliği Dışişleri Bakanları Konseyi’nden çıkan kararı yorumlayarak, ‘Doğru bir karar, çünkü şu an itibariyle bölgenin her hangi ülkesinin güvenlik güçleri bölgede mevcut olan güvenliğe yönelik tehditleri tek başına ortadan kaldıramaz’ dedi. Terör gruplarının Suriye, Irak ve son dönemde de Yemen’de görüldüğü gibi devlete karşı paralel yapılar oluşturduğuna vurgu yapan uzman, teröristlerin uyguladıkları yöntemler ve taktiklerde günden güne daha büyük çeşitlenmenin gözlendiğini kaydetti.
Ortak Arap Gücü’nün Libya’ya da gönderileceğine ihtimal veren Okaşa şunları söyledi: ‘Birleşik Arap Silahlı Kuvvetlerinin Libya’da müdahalede bulunmasına yönelik bir karar alınmadan önce, bu konunun meşru Libya hükümeti ve diğer bölgesel güçler tarafından ele alınması gerekiyor. Tıpkı Yemen’de olduğu gibi. Hatırlanacağı üzere Cumhurbaşkanı Mansur Hadi, Husilerin saldırıları karşısında Arap Birliği’ne acil yardım çağrısında bulunmuştu’. Mısırlı uzman ayrıca Ortak Arap Gücü’nün oluşturulmasının bölgenin yabancı askeri güçlere yönelik bağımlılığının azalmasını sağlayacağına dikkat çekti.
Sputnik’e konuşan ve Suriye krizine değinen Mısır Eski Dışişleri Bakanı Muhammed Orabi de, Ortak Arap Gücünün Suriye’ye müdahalesinin ihtimal dışı olduğunu belirterek şunları söyledi:
‘Suriye krizi konusunda Arap ülkeleri arasında çok ciddi anlaşmazlıklar ve görüş ayrılığı var. Ayrıca ‘Suriye dosyasında’ büyük uluslararası güçler rol oynuyor’.
Suriye'deki krizin çözümünün ancak siyasi yollarla mümkün olabileceğini vurgulayan Mısırlı diplomat, Ortak Arap Gücünün kurulması kararını olumlu bulduğunu belirterek şöyle dedi:
‘Bu kararla Arap dünyasında yeni düzen kurulmuş oluyor, Arap ülkelerinin işbirliği tarihinde yeni bir sayfa açılıyor. Arap ülkeleri bölgedeki güvenliğe yönelik tehditlere karşı hareket edecek olan, kendi silahlı kuvvetlerini oluşturma hakkına sahiptir.’