"Parlamentodaki arkadaşlar da bu 'Terörsüz Türkiye' ile ilgili görevlerini üstlendiler ve bu çalışmaları süratlendirdik. Bu şekilde devam ediyor. Mağaralar boşaldı, silahlar yakıldı, yakılıyor ve şuan itibarıyla da Güneydoğu'ya Doğu'ya artık bir sulh-u sükun gelmiş vaziyette. Güvenimiz var, eminiz ve artık yaylalara, dağlara herkes rahatlıkla çıkıyor. Çobanlar koyunlarını, kuzularını rahatlıkla otlatabiliyor."
'Aynı şekilde Adıyaman'la ilgili adımlarımız olacak'
Uluslararası toplantılarda bütün liderlerin hepsini görüyoruz. Hepsini tanıdık, bildik. Ben şimdi dikkat ederseniz, orada bayrağımızı yerden kaldırarak aldım ve cebime koydum. Gençler, bu milli ruhtur, bu milliliktir, bu yerliliktir. Yerlere her milletin bayrağını koymuşlar ama kimsenin umurunda değil ama benim umurumda. Benim bayrağım yerde duramaz, onu kaldırmak durumundayım. Bayrakların yanına geldiğimizde baktım benim bayrak yerde duruyor. Niye bayrak yerde duruyor? Koy oraya bir numara. Ama bayrak orada duramaz. Aldım ve hiç unutmuyorum, Angela Merkel ben bayrağı oradan alıp cebime koyunca gülmeye başladı. Şaşkın şaşkın bana baktı ve ben de hamdettim. Çünkü bu bayrak yerde duramaz. Unutmayın, sizler de hiçbir zaman bu bayrağımızı yerde süründürmeyeceksiniz.