CHP Lideri Özgür Özel, Sinop mitinginde yaptığı konuşmada "Sinop gibi hem sosyoekonomik olarak son sekiz yılda en arkalara gerilemiş bir kent. Turizme, turist çekmeye ihtiyacı var. Balıkçılık dışında yapılabilecek bir şey yok ve siz yılın 182 günü; yani iki günden birinde ‘Balığa çıkmayın, füze testi yapacağız’ diyorsunuz. Turistlerin başlarının üstünden füzeler, roketler geçiyor. Çıkmadıkları gün ayrı zarar. Ayrıca da o seslerden, o testlerden balıklar ürküyor, yuvalarını terk ediyorlar, yuva yapmıyorlar o bölgeye ve balıkçılığın randımanı düşüyor" ifadelerini kullandı.
Hürriyet yazarı Ahmet Hakan da bugünkü köşe yazısında konuyu değerlendirdi ve şunları ifade etti:
"Özgür Özel’in bu sözleri, Mecelle’deki şu hükmü anımsattı bana: “Ehem mühimme, elzem lazıma müreccahtır.” Anlamı şudur bu hükmün: “Önemli olan en önemli olana, gerekli olan en gerekli olana tercih edilir.” Sinop’un balıkçılığı ve turizmi... Önemlidir. Füze, roket testi ise... En önemlidir. Ülkeyi yönetmeye talip olan bir siyasi parti liderinin... “En önemli” ile “önemli” arasında ayrım yapması beklenir. CHP Sinop İl Başkanı, olaylara yerel açıdan bakabilir. “Önemli” ile “en önemli” ayrımı yapmayabilir. Yerel sorunu “en önemli” olarak algılayıp gündeme getirebilir. Ama CHP Genel Başkanı’nın, konuya CHP Sinop İl Başkanı gibi yaklaşma lüksü yoktur. Ateş çemberindeki Türkiye için yaşamsal önem taşıyan füze ve roket testlerini... Sinop’un iki ay süren turizm mevsimine ya da Sinop’un balıkçılığına yeğ tutmaz, tutamaz. Ben niyetinin kötü olduğunu düşünmüyorum Özgür Özel’in. Sorun, savunma sanayi heyecanının yeterince içselleştirilmemesinden kaynaklanıyor galiba. İçselleştirmeyi başarırsa sorun çözülür. Şu sıra bir de ROKETSAN’a, ASELSAN’a mı gitse acaba?"