Kuveyt Sağlık Bakanlığı, Cumartesi gününden bu yana metanolle kirlenmiş içkiler nedeniyle 13 kişinin öldüğünü açıkladı. Aynı dönemde 63 kişi alkol zehirlenmesi nedeniyle hastaneye başvurdu.
Etkilenenlerden 31 kişi yapay solunuma ihtiyaç duyarken, 51 kişi acil diyaliz seansları aldı. 21 kişi ise kalıcı körlük veya ciddi görme kaybı yaşadı.
Bakanlık yetkilileri, metanolün çok zehirli olduğunu ve az miktarda bile alındığında körlük veya ölüme yol açabileceğini vurguladı. Kuveyt’te alkol ithalatı 1964’ten beri yasak ve tüketimi suç sayılıyor. Bu durum, yasa dışı ve güvensiz içkilerin piyasaya sürülmesine yol açıyor.
Yetkililer, halkı şüpheli alkol zehirlenmelerini hastaneler veya onaylı çağrı hatları aracılığıyla bildirmeye çağırıyor. Soruşturmalar devam ederken, güvenlik birimleri yetkisiz dağıtım noktalarını izlemeye devam ediyor.
Etkilenenlerden 31 kişi yapay solunuma ihtiyaç duyarken, 51 kişi acil diyaliz seansları aldı. 21 kişi ise kalıcı körlük veya ciddi görme kaybı yaşadı.
Bakanlık yetkilileri, metanolün çok zehirli olduğunu ve az miktarda bile alındığında körlük veya ölüme yol açabileceğini vurguladı. Kuveyt’te alkol ithalatı 1964’ten beri yasak ve tüketimi suç sayılıyor. Bu durum, yasa dışı ve güvensiz içkilerin piyasaya sürülmesine yol açıyor.
Yetkililer, halkı şüpheli alkol zehirlenmelerini hastaneler veya onaylı çağrı hatları aracılığıyla bildirmeye çağırıyor. Soruşturmalar devam ederken, güvenlik birimleri yetkisiz dağıtım noktalarını izlemeye devam ediyor.
Dünya genelinde sahte içki tehlikesi
Sahte içki felaketleri yalnızca Kuveyt’le sınırlı değil. Son aylarda farklı ülkelerde de benzer trajediler yaşandı. Ankara’da Mayıs ayında yayımlanan raporda son üç ay içerisinde sahte içkiden ölenlerin sayısı 109’u bulmuş, onlarca kişi hastanede yaşam mücadelesi vermişti. Geçen sene uluslararası medyada konuşulan başka bir olayda ise Laos’ta sahte içki servis edilen bir grup turist hayatını kaybetmişti.
Uzmanlar, yasa dışı pazarlarda satılan sahte içkilerin kimyasal açıdan güvenli olmadığını, küçük bir miktarın bile körlük veya ölüme yol açabileceğini vurguluyor. Göçmen işçiler ve düşük gelirli gruplar ise en çok risk altında bulunuyor.