AK Parti Milletvekili adayı ve eski Ağrı Belediye Başkanı Savcı Sayan, sosyal medya hesabından yaptığı ‘komisyon’ tepkisini Mustafa Hoş’a açıkladı. Gazeteci Ersin Eroğlu ise YAŞ atamalarının detaylarını anlattı.
'Biz bu vatanı emlakçıdan almadık' diyen Savcı Sayan şunları söyledi:
Devletlerin terörü çözmek için farklı yöntemleri olabilir. Devlet, PKK ile müzakere de edebilir. Fakat ‘Kürtler’ adına dendiği zaman ben rahatsız olurum. O zaman siz kendinizle çelişirsiniz. PKK demek Kürt demek değildir tezinizi çürütmüş olursunuz. Son yapılan görüşmelerde tamamen sanki Abdullah Öcalan Kürt halkından kimseyi öldürmemiş, örgütü temiz bir örgüt, bunlar Kürtlerin hakkı için mücadele ettiler, şimdi bunlarla oturuyoruz Kürtlerin geleceğini belirleyeceğiz. Bu söylem beni rahatsız eder. Biz bu vatanı emlakçıdan almadık.
'Abdullah Öcalan akil adam, orada oturmuş, göbeğini büyütmüş o adamdan akıl alacaklar'
'Devlet beni dinlemeden önce neden Apo ile görüşüyor?' diye sitemde bulunan Sayan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
40 yıldır teröre karşı biz bu ülkenin yanında duruyorsak, ülkemiz için PKK’nın hedefindeysek zarar görmüşsek, devlet Abdullah Öcalan’la Kürt sorununu konuştuğu zaman biz rahatsızlık duyarız. Konuşacak bir şey varsa, devlet bunları alır karşısına konuşur ama terör mensuplarını muhatap kabul edemez. Öcalan çıkmış ben Kürtler için şunu bunu istiyorum, sosyalizmden vazgeçmiş değilim. Kardeşim sen hangi Kürtlerin hakkını savunuyorsun? Ben Marksizst değilim seninle hiçbir konuda anlaşamıyoruz. Devlet seni, benim temsilcim olarak neden muhatap alıyor? Devlet beni dinlemeden önce neden Apo ile görüşüyor? Doğu ve Güneydoğu’daki kanaat önderlerini Ankara’da toplayıp siz ne diyorsunuz diye sormuyor. Abdullah Öcalan akil adam, orada oturmuş, göbeğini büyütmüş o adamdan akıl alacaklar.
'Biz Abdullah Öcalan’la mı Kürt olduğumuzun farkına varacağız?'
'Biz Abdullah Öcalan’la mı Kürt olduğumuzun farkına varacağız?' ifadesini kullanan Savcı Sayan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
Bu parti işi değil, devlet işidir. Çözüm komisyonunda kimse bunu demiyor. Bize oy verenle görüşmeyip Apo ile niye görüşüyoruz demiyorlar. Ben çok acı duyarak söylüyorum. 26 yıldır cezaevinde dört tane devletin belirlediği kanalın dışında iletişimi olmayan bir adamdan, bütün iletişim kanalları açık dünya ile entegre olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti yetkilileri gidip akıl almaya çalışıyorsa bu bizim devlet aklı olmadığımız anlamına gelir. Öcalan kendince bir şeyler üretebiliyorsa siz dışarıda soruna bir çözüm üretememişseniz hala Öcalan’a ‘biz bu sorunu nasıl çözelim’ diye müzakere ediyorsanız bu bizi üzer. Biz Abdullah Öcalan’la mı Kürt olduğumuzun farkına varacağız?
'Kürt çocukları artık 5-6 tane dil konuşuyor'
Siyasetçi Savcı Sayan, konuşmasını şu ifadelerle noktaladı:
Öcalan diyor ki ‘anadilde eğitim istiyoruz.’ Kaç Kürt çocuğu bunu istiyor? Kürt çocukları artık 5-6 tane dil konuşuyor acaba Kürtçe öğrenmek konuşmak istiyor mu? Kimse sormuyor. Komisyon, Öcalan ile görüşmeden önce Doğu ve Güneydoğu’da halkı dolaşarak ‘PKK ile bir şeyler geliştirmeye çalışıyoruz, önerileriniz nedir?’ diye bilgi almadılar.
‘TSK’nın yapısı 15 Temmuz’dan sonra değişti'
YAŞ atamalarını değerlendiren Gazeteci Ersin Eroğlu ise şöyle konuştu:
15 Temmuz’dan sonra tüm TSK’nın teammülleri de YAŞ’ın yapısı da değişti. Normalde TSK teammüllerine göre Metin Gürak’ın devam etmesi gerekiyordu. Fakat bunların hepsi eskiden uygulanan teammüllerdi artık böyle bir şey yok. Cumhurbaşkanı bir korgenerali bir gecede yükseltip orgeneral yapıp kuvvet komutanı yapabilir. Ondan daha kıdemli subayları onun altında görevlendirebilir. TSK’nın yapısı 15 Temmuz’dan sonra böyle bir hal aldı.
'Baskılar ve tehditler çok fazla dikkate alınmadı'
'Şu anki TSK, kuvvet komutanlarıyla ve genel kurmay başkanlarıyla siyasi iradeyle en uyumlu çalışacak ekip diyebiliriz' ifadelerini kullanan Gazeteci Ersin Eroğlu şöyle devam etti:
Tabanda TSK’nın subaylarında, komuta kademesi ‘Teğmenler Olayı’nda çok etkili olmadığını gördük. Baskılar ve tehditler çok fazla dikkate alınmadı. Tepedekiler siyasi iradenin söylediklerini dikkate alırlar. Fakat Yüksek Disiplin Kurulu’ndakiler, komuta kademesinin dediklerini ne ölçüde yapar, bunu yaşayarak göreceğiz. Şu anki TSK, kuvvet komutanlarıyla ve genel kurmay başkanlarıyla siyasi iradeyle en uyumlu çalışacak ekip diyebiliriz.
Gürak ile Bayraktaroğlu arasındaki fark
YAŞ atamalarını değerlendiren Gazeteci Ersin Eroğlu konuşmasını şu sözlerle noktaladı:
Her bürokratın çalıştığı kurumla ilgili kendi fikirleri vardır. Örneğin bir üs bölgesi kurulması gerekiyordur. Siyasi irade buraya üs kuracaksınız siz der. Metin Gürak, şunu diyebilecek birisiydi: ‘Bu bölgeye lojistik götürmek kar yağdığında imkansız hale gelir dolayısıyla buraya üs kurulmaz’ Fakat Selçuk Bayraktaroğlu siyasi iradeden böyle bir talep geldiğinde o bölgeye şerh koymadan üs kurulabileceğini söyleyebilir.