Ben Irak Savaşı’nda, Bağdat başta olmak üzere Irak genelinde ve Irak Kürt bölgesinde birçok görevde bulundum. Şahitlik ettiğimiz bazı olaylar var. Sadece bu emperyalist güçler orada insanları, çocukları, kadınları katletmiyor; aynı zamanda tarihi ve kültürü de yok ediyorlar. Çünkü gelecek nesillere bu kültürü ve tarihi eserleri bırakmamak için, devlet arşivlerinden sanatsal yapılara kadar her şeyi hedef alıyorlar. Ellerine geçirebildiklerini alıyorlar, alamadıklarını ise imha ediyorlar. DEAŞ’ın Suriye’de yaptığı da aynıydı. 2003-2004 yıllarında Amerika Irak’ı işgal ettiğinde, Basra’dan başlayarak Bağdat’a kadar birçok yerde bunu yaptılar. Bağdat, dünya var olduğundan beri kadim bir şehir olmuştur. Orta Doğu’nun kalbi niteliğindedir. Bağdat’taki tarihi eserleri, yapıları yok ettiler; birçoğunu ise çaldılar. Amerikalılar bu eserleri alıp ülkelerine götürdü. Bugün baktığınızda, DEAŞ terör örgütünün arka planında yine Amerika, Fransa, İngiltere ve Almanya gibi ülkeler yer alıyor. DEAŞ, İslami değerlere ve kültüre sahip birçok yapıyı — başta Musul, Kerkük, Telafer olmak üzere — ya yok etti ya da çaldı. Osmanlı ve Selçuklu dönemine ait pek çok eser vardı bu bölgelerde. Musul'da birçok eserimiz bulunuyordu. Çünkü burası Türk toprağı, ata toprağıydı. Bu topraklardaki türbeler, camiler, mescitler ortadan kaldırıldı.
‘Kültürel ve tarihi yapıları yok ediyorlar’
Suriye tarafında da biliyorsunuz, Türkiye Cumhuriyeti Devleti, ecdadımızın emaneti olan Süleyman Şah Türbesi’ni taşımak zorunda kaldı. Peki, neden Süleyman Şah Türbesi’ni biz taşıdık? Çünkü bizim için kıymetliydi. Onun mezar taşı, bulunduğu toprak bile bizim için kutsaldı. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatları doğrultusunda, silah arkadaşlarım vasıtasıyla o türbeyi taşıdı. Sebebi, bu İngiliz'in ve siyonist devletlerin oradaki ecdat yadigârına zarar vermesini engellemekti. Aslında tehdit DEAŞ değil; DEAŞ’ın arkasındaki güçlerdi. Bugün Suriye’de, özellikle PKK’nın ve siyonist yapıların bulunduğu bölgelerde, önce kültür ve tarihi yapılar yok ediliyor. Amaç, bu kültürleri kendi kültürleri gibi yansıtmak, bunları kendi müzelerinde sergileyerek bir gösteri yapmak. İkinci amaç ise, o coğrafyada yaşayan halkların kültürünü ortadan kaldırmak.