Denize girdikleri için şikâyet edilen bu kazlar kafese kapatıldı ve içlerinden bazıları hayatını kaybetti. Bu olayda sadece kazlara değil, bir köpeğe de çok üzüldüm. O sıcak havada daralmış, serinlemek için denize girmişti. O anlarda o kadar mutlu ve neşeliydi ki... Ama yalnızca bu davranışı nedeniyle bir kişi ya da birkaç kişi tarafından şikâyet edildi. Ardından yetkililer o köpeği yakaladı, barınağa götürdü. Orada enfeksiyon kaptı, sahiplendirildikten sonra da hayatını kaybetti. Denize girdiği için yaşama hakkı elinden alındı. Bu kabul edilemez. O görüntülerde köpeğin sevincini, doğallığını izliyorsunuz ama ardından gelen bu sonuçla karşılaşmak yürek burkuyor. Şikâyet etmek ne kadar kolay hale geldi, hayvanların yaşama hakkı ne kadar kolay ellerinden alınıyor. Biz insanlar onların yaşam alanlarına girdik, onlarla aynı ortamı paylaşıyoruz. 30-40 yıl öncesine dönersek, İstanbul sokaklarında tavukların, kazların, köpeklerin serbestçe dolaştığını görürdük. Şimdi ise her şey kontrol altında, her şey şikâyet edilebilir hale geldi. Üstelik mevsimler değişiyor, iklimler bozuluyor; doğayla uyum içinde yaşamak yerine her canlıyı sınırlandırıyoruz. Bu durumu ve şikâyetçi insanları anlamakta zorlanıyorum.