Suat Özçağdaş’tan Bakan Tekin’e: Sahtekarlıkla profesör oldu

CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş Liselere Geçiş Sınavı’nda (LGS) soru sızdırılma iddialarını anlattı. Bakan Tekin’e de seslenen Özçağdaş, şunları söyledi:

Sızdırılmayacak bir durumda olan bir kitap sızdırılmış, net. Bakan da bunu kabul ediyor. Dolayısıyla ben çalındı-çalınmadı diyemem ama kitapçık sızdırılmış. O PDF dosyası insanların evine birkaç gün önceden gitmiş olabilir. Birileri tarafından bu soruların sızdırıldığını ve bazı çocukların çalıştırıldığını düşünelim geçmişte FETÖ’nün yaptığı gibi. 90 sorudan 1 ya da 2’sini unutmuş, yanlış hatırlıyor ya da taktik olarak bazı soruları boş bırakmış olabilir mi bu insanlar, olabilir. En başarılı olan 5-10 bin kişiye bakmak lazım. Mesele sadece birinci olan 719 çocuk değil. Bakan Tekin’e 10 bin kişiyi yayınla bakalım kimmiş bunlar diyorum. Seninle ilişkisi olan bazı özel okul sahipleri var. Öğretmenlerin hazırladıkları soruların yanı sıra Sayın Bakan’a yakın olan bazı grupların da soru hazırladığı iddiası var.

Bakan Tekin'in 'geri zekalı' sözlerine yanıt

CHP’li Özçağdaş, Mustafa Hoş’un “Siyasilere IQ testi yapılıyor mu? Yusuf Tekin’in ‘gerizekalıya anlatır gibi anlatırım’ sözlerinden sonra kendisinin zeka testiyle ilgili bir kayıt var mı?” sorusuna ise şu yanıtı verdi:

Yusuf Tekin’in seviyesi bizim seviyemiz olamaz. Bu ülkenin kurucusu çocuklara bile küçük hanımlar küçük beyler diye hitap eden bir başka seviyeydi. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bir bakanı böyle bir seviyede olamaz. Kendisi sahtekarlıkla profesör olmuş ve kendisine has yasa çıkarılarak rektör yapılmış birisidir.

'Eğitim hakkını savunmak için mücadelemizi sürdüreceğiz'

Eğitim Sen Genel Sekreteri Zülküf Güneş de Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'i eleştirdi. Güneş, şunları söyledi:

Utanç verici bir durum. Milli Eğitim’in başındaki bir insanın böyle sokak ağızı bile diyemeyeceğimiz hakaret içerikli cümlelerle konuşuyor olması kaygı verici. Bu ifadeleri kınıyoruz. Milli Eğitim Bakanlığı’nın dikiş tutmayan yapısının bu şekilde bir Bakan ile başarı ifadesi üzerinden diğer tüm sorunları gölgede bırakmasının çabası olduğunu biliyorum. Hakkımız yenilecek mi kaygısı taşıyan bütün 8. Sınıf öğrencileri ve velileri varken sayın bakan bunları çözmek yerine hakaretle bu iddiaları gündeme getirenlere yargı sopasıyla gözdağı vermeye çalışıyor. Biz hak ve hakkaniyetin yanında, eğitim hakkını savunmak için mücadelemizi sürdüreceğiz.

'Savcı değişti, iddianame yazmasını bekliyoruz'

Hakkında istenen tahliye talebi ikinci kez reddedilen Gazeteci Furkan Karabay’ın avukatı Harun Karabay, tutukluluk sürecini Mustafa Hoş ile Yol Arkadaşı programında şu sözlerle anlattı:

Her ay tutuklu olan kişilerin tutukluluğu hakimlik tarafından gözden geçiriliyor. Bize bir gerekçe sunulmadı. Kaçma şüphesi ve delillerin karartılma şüphesinden ötürü Furkan’ın tutukluluğuna karar verildi. Haberler ortada, deliller ortada, iddianame aslında belli. Yargılamaya başlayın ki en azından tutukluluk süreci uzamasın. İki ay oldu, henüz iddianame yazılmadı, savcının tayini çıktı, yeni savcının iddianame yazmasını bekliyoruz. İçeride olan gazeteci, siyasi, iş adamı, öğrencilerin tamamı için tutuklama kararları cezalandırmaya dönüştürüldü.

Mine Kırıkkanat'ın yeni kitabı: ‘Barut: Her şeyin bir bedeli var’

Gazeteci, yazar Mine Kırıkkanat, ‘Barut: Her şeyin bir bedeli var’ isimli yeni kitabını Mustafa Hoş’la Yol Arkadaşı programında anlattı. Kırıkkanat şunları söyledi:

Herkesin bir silahı vardır, benim de silahım kalememim. O kalemi doldurduğum mürekkep ise baruttan. İkinci cilt ‘Ateş’ olacak, üçüncüsü ise ‘Kül’ olacak. 1968'den 1977'ye kadar kendi yaşadıklarım, ilk eşim, 68 olayları, başıma bir sürü iş geliyor... Biraz mizahi bir üslupla vermeye çalıştım. Hayatta her şeyin bir bedeli var. Yapılan her şeyin karşılığı yaşarken ödenir. Benim için 'öfkeli, sert' deniyor. Benim sadece kalemim sivri. Hayatımda kimseyle kavga etmedim. Yazarak devletle kavga ettim.