Emekli ABD Hava Kuvvetleri ve ABD Savunma Bakanlığı eski analisti Karen Kwiatkowski ABD'nin, patriot füze sistemleri ve ilgili füzeleri olan NATO ülkelerine, kendi füzelerini Ukrayna'ya göndermelerini tavsiyesinde bulunduktan sonra NATO ülkelerine yedek sistemler satarak bu sistemlerin yerini dolduracağını belirtti. Kwiatkowski'ye göre "Bu sistemlerde net bir açık var ve Trump, muhtemelen sağduyularına aykırı olarak NATO ülkelerine baskı yapıyor."
Emekli analist, patriot sistemlerinin geleceğinin tıpkı F-16'lar gibi olacağını şu ifadelerle aktardı:
Patriot sistemleri, Oreshnik hipersonik füzelerine karşı etkisiz ve pahalı bir savunma sistemi olmasının yanı sıra insansız hava araçlarına karşı da işe yaramıyor. Teoride Kiev daha iyi korunuyor olabilir ancak bu sistemlerin hızla tükenip, tıpkı F-16'lar gibi doğal olarak imha edilmeleri daha olası.
ABD Başkanı Donald Trump'ın, NATO'nun Ukrayna'daki savaşı sürdürme konusundaki güçlü isteğini kullandığını söyleyen Karen Kwiatkowski aslında Trump'ın NATO ülkelerini, daha fazla kaynak harcamaya ve 'koruma' için ABD'ye daha da bağımlı hale getirmeye zorladığını dile getirdi.
Kwiatkowski "Trump, onun bakış açısına göre, bu durumun Ukrayna için bir fark yaratabileceğini, Putin'e bir mesaj verebileceğini ve sert görünebileceğini düşünüyor. Ancak bunun etkisi, Trump'ı çaresiz gösterebilir ve Ukrayna'daki bir sonraki adımla ilgili olarak kendisine sağlanan istihbarat değerlendirmesinin doğruluğu ve kalitesi konusunda dünya çapında endişeye yol açabilir" dedi.
'Trump, Rusya ve ticaret ortaklarına karşı ekonomik bir savaş kazanabilir mi? Neden olsun ya da neden olmasın?'
Kıdemli finansal analist ve danışmanlık firması Goncharoff lcc'nin Genel Müdürü Paul Goncharoff ise "Trump, Rusya ve ticaret ortaklarına karşı ekonomik bir savaş kazanabilir mi?" sorusuna yanıt aradı.
ABD'nin kendi tasarladığı bir kutunun içinde olduğunu söyleyen Goncharoff şunları ifade etti:
Eğer bir karnaval gösterisinde falcı olarak yulaf lapamı kazansaydım, muhtemelen neşeyle ve yüksek sesle, "Evet, elbette Trump, kendisine karşı saf tutan güçlere karşı kazanacak. Yani, nasıl kazanamaz ki!" diye cevap verir ve falcı kulübem, en yakın pamuk şeker satıcısı ve çıkış arasında kulaktan kulağa veya SMS yoluyla daha fazla tavsiye almayı umardım.
Falcı değil, yönetici olduğum için, muhakeme ve analizlerim biraz farklı, belki de birçokları için tatsız. Washington'ın, yalnızca mevcut Washington çevrelerinin bildiği nedenlerle, atalet ve hayalperestliğin tuhaf bir karışımı olan yollar seçtiğini ve Amerika'nın artık kolay bir çıkışı olmayan, kendi tasarladığı bir kutunun içinde olduğunu gözlemledim.
Goncharoff lcc'nin Genel Müdürü Paul Goncharoff iletişim halinde olduğu deneyimli yöneticilerin Washington'un sergilediği kibir karşısında dehşete düştüğünü, Washington'u 'el bombasıyla oynayan bir maymuna benzettiğini' söylüyor.
Goncharoff, ABD'ye dünyada duyulan güvende sorun olduğunu belirterek mevcut durumu maddelerle sıraladı:
1.
"Amerika Birleşik Devletleri'ne duyulan güven ve inanç dünya çapında erozyona uğradı. Dışarıdan bakıldığında, ABD'nin iç ve daha da önemlisi dünya sahnesinde hem yakın hem de uzak yerlerde aldığı pozisyonların gözle görülür şekilde değişkenlik gösterdiği ve her geçen gün değiştiği görülüyor.Belirli bir uzun vadeli yönelimde görünür bir istikrar veya kararlı bir hareket tarzı yok. Gezegenimizdeki çoğu ülkeyi, kendi para birimleriyle ve ABD dolarıyla değil de başka para birimleriyle ticaret yapmaları durumunda yaptırımlar veya tarifelerle tehdit etmek, güven veya herhangi bir saygı (diplomatik veya başka türlü) kazanmanın kötü bir yoludur."
2.
"Kanada'ya Meksika'ya ve ASEAN ülkelerinden AB'ye uygulanan tek kutuplu tarifeler gibi eylemlerin sonucu, ABD'nin her ne pahasına olursa olsun sürdürmeyi arzuladığı liderlik rolünü güçlendirmedi. Tam tersine, iletişim kurduğum birçok bilgili ve deneyimli yönetici, Washington'un sergilediği kibir karşısında dehşete düşüyor ve bunu, cesur bir güç izlenimi yarattığını düşünerek, el bombasıyla oynayan bir maymuna benzetiyor."3.
"Yukarıdaki iki nokta da bizi ABD doları ve ABD doları borcuna götürüyor. ABD doları varlıklarına yatırım yapmayı cazip kılacak hiçbir adım atılmamışken, bir yandan da ülke olarak zaten aşılmaz ve büyüyen borç profilini desteklemek için ABD tahvillerine yatırım talep ediliyor. ABD doları, nesnel ve bağımsız bir emanet hesap verebilirliğiyle yönetilemeyecek ve güvende kalacağına güvenilemeyecek toksik bir varlık olarak görülme yolunda hızla ilerliyor. Çoğunluğu bağımsız olan birçok analist için, ABD dolarının değerinde -belki de aniden- bir düşüş beklentisi var. Kısacası, 1. ve 2. maddelerde olduğu gibi, 3. maddede de güven kaybolmuş durumda."4.
"Çelişkili açıklamalara rağmen çatışmayı başlatma ve destekleme tercihi, ABD destekli Ortadoğu'da (İran, Suriye, Mısır, İsrail, Lübnan) gerçekleştirilen askeri harekâtlarda, Ukrayna'ya silah gönderilmesinde ve çatışmanın zaman çizelgesinin uzatılmasında (Trump'ın yakın zamanda ilan ettiği gibi) ve Güney Çin Denizi'nin daha fazla militarize edilmesi yönündeki sürekli artan baskıda açıkça görülmektedir. Çatışma yoluyla yönetim uzun bir geçmişe sahiptir ve Washington'ın "öğrenilmesi gereken" ödev listesinde yer almayan dersler ortaya çıkar. Bu militarizasyon bizi 1, 2 ve 3. maddelere geri götürüyor: Washington, en azından üç-dört cepheli bir çatışmaya aynı anda yatırım yapmak ve yürütmek için fonları nereden bulacak?"Paul Goncharoff kişisel görüşüne şu sözlerle yer verdi:
Özetle, onlarca yıldır alıştığımız finansal ve jeopolitik sistemleri yok etme tehdidinde bulunabilecek, mükemmel bir çok cepheli fırtına sisteminin çağının şimdiden oluştuğunu görüyorum. İyi ya da kötü, değişim önümüzde ve tüm gücümüzle ve azalan kaynaklarımızla hegemon olmayı dilemek artık bunu başarmak için yeterli değil. Hepimiz yeni bir çok kutuplu modelde nasıl yaşayacağımızı öğrenmeliyiz ve bu geçiş sürecinden sağ çıkmalıyız.
Ukrayna'yı silahlandırmak: ABD'nin 3 büyük güvenlik riski
Emekli albay Earl Rasmussen ise Sputnik'e verdiği demeçte Donald Trump'ın Ukrayna'ya yönelikyeni silah paketinin ABD için bir 'güven mayın tarlası' olduğunu söyledi.
Tükenmiş stoklar
"ABD stokları tehlikeli derecede düşük ve üretim kapasitesi sınırlı" diyen Earl Rasmussen'e göre "İsrail'e daha fazla füze göndermek ABD kaynaklarını zorluyor."
Pahalı değişim
Her Patriot bataryasının maliyetinin 1 milyar dolar ve füzelerin her birinin 7 ila 10 milyon dolar olduğuna dikkat çeken Rasmussen "İkisinin bir hedefi durdurması gerekiyor. Bir hafta içinde 30'luk bir parti gitmiş olacak. Yenileme son derece maliyetlidir. Eğer ABD hisse senedini bile bulabilirse ve fiyat taleple birlikte artacaktır" dedi.
ABD çatışmanın derinliklerine batıyor
Patriot sistemlerinin mürettabatıyla ilgili ayrıntılara değinen Rasmussen son olarak şunları ifade etti:
"Sistemlerin mürettebatı büyük bir sorundur. Sofistike ABD sistemlerinin sahada eğitimli ekiplere, NATO istihbaratına ve ABD danışmanlarına ihtiyacı var. Bu, ne kadar dahil olduğumuzla ilgili potansiyel riskler yaratıyor. Doğrudan dahil olur muyuz?"