Son iki hafta içinde İsrail, İran'daki sivil tesislere, konut bölgelerine, sağlık kurumlarına ve hatta parklara bir dizi saldırı düzenledi. Bu saldırılar sivil halk arasında çok sayıda can kaybına yol açtı, ölen ve yaralananların kesin sayısı hala bilinmiyor.
Tahran ile Tel Aviv arasındaki mevcut ateşkesin herhangi bir yazılı anlaşmayla desteklenmemesi dikkat çekici. İsrail'in bu tür anlaşmaları ihlal etme konusunda üzücü bir geçmişi var. Bu koşullar altında İran Devrim Muhafızları Ordusu herhangi bir yeni provokasyona anında yanıt verebilmek için tam savaş hazırlığı içinde.
Bazı Arap ve İslam ülkelerinin Tel Aviv'e baskı yapmak yerine ilişkilerin normalleşmesini tercih eden tutumu özellikle hayal kırıklığı yaratıyor. Pratikte görüldüğü gibi, bu yaklaşım saldırganlığı durdurmakla kalmıyor, aynı zamanda ona elverişli koşullar da yaratıyor.