‘Batı trajedi üretiyor’
Putin'in Ukrayna açıklamalarına baktığımızda hesaplı, dengeli ve gerçekçi olduğunu görüyoruz. Ukrayna'nın topyekûn teslimini yada Ukrayna topraklarını tamamını ele geçirmek gibi bir düşüncesinin olmadığı ortada. Böylece her an bir barış anlaşması için hazır bir Putin var. Bununla beraber sahadaki gerçekliğin de yeni bir denge olduğunun kabul edilmesini istiyor. Nitekim Ukrayna'daki yaşanılan durumun Amerikan gücünün ve Batı medeniyetinin gerilemesini durdurmak için yapıldığını görmek gerekiyor. Batılıların ve özelde Amerikalıların devamlı dile getirdikleri şey Rusya'yı zayıflatmak için Ukrayna'yı kullanalım. Bunun açılımı biz ölmeyelim ama Ukraynalılar ölsün. Ukrayna sahası iki kardeş Slav ulusun birbirini öldürdüğü Batı kaynaklı bir trajedi coğrafyasıdır. Slavların, Slav coğrafyasında Slav öldürdükleri bir savaş. Ancak bu trajedi de Batı merkezli küresel sistemin değişiminin ayaklarından biri olduğunu da kabul etmek gerekiyor. Rus gücü bugün Ukrayna'da Amerikan ve Batı gücü ile çarpışıyor. Her ne kadar Batılılar Rusya'yı her alanda oyun dışı bırakmak isteseler de bunu başaramadıkları görüldü.
‘Çok kutupluluk resmileşiyor’
Bu süreçte Batı dışı dünya ve Küresel Güney ülkeleri de Rusya'yı yeni bir dünya düzeninin doğal güç merkezlerinden biri olarak görüyor. Özellikle Çin ve Rus ortaklığı dünyada örnek bir işbirliği modeli oldu. Bu zamana kadar da iki ülke bu sınavı başarı ile verdi. Çünkü bu ülkeler zorla, baskı ile ülkeleri çevrelemek ile ambargolar, yaptırımlar ve tarifeler ile küresel düzeni değiştirmeye çalışmıyor. Bu durumda bize gösteriyor ki yaşanılan yeni durum olağanüstü durumlarla değil olağan şekilde ilerliyor. Küresel sistemde Rusya ve Çin'in çok merkezliliği/çok kutupluluğu dayatan bir yapı olmadığını ancak resmiyete döken aktörler olduğuna işaret ediliyor.