TÜRKİYE

Güvenlik Uzmanı Muğlu: Batı, Irak’ta olduğu gibi İran saldırısına da bahane bulmaya çalışıyor

İsrail, İran’a yönelik saldırılarını meşru göstermek adını İran’ın nükleer silah ürettiğini savunuyor. Benzer bir senaryonun Irak’ta da uygulandığını hatırlatan Terör ve Güvenlik Uzmanı İmbat Muğlu ‘Irak’ta kimyasal silah var dediler, işgal ettiler. Sonrasında bir terk delil bile bulmadılar’ dedi.
Sitede oku
İsrail ve ABD, İran’a yönelik saldırılarına karşı, İran’ın nükleer silah ürettiği bahanesini gündeme getiriyor. İran’ın bütün nükleer tesislerini dünya kamuoyuna açmasına ve uluslararası kuruluşların denetimine hazır olduğunu söylemesine rağmen bu bahane kullanılmaya devam ediyor.
Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu Rafael Mariano Grossi, "İran'ın nükleer programına" ilişkin ABD basınına yaptığı değerlendirmede "Elimizde (İran'da) nükleer silaha yönelik sistematik bir çaba olduğuna dair herhangi bir kanıt yok" ifadelerini açıkça kullanmıştı.
Bu açıklamaya rağmen İran’a yöneltilen silah iddialarını değerlendiren Terör ve Güvenlik Uzmanı İmbat Muğlu benzer bir durumun Irak’ın işgali sürecinde de yaşandığını hatırlattı:
“Batı'nın gözü hep Ortadoğu ve Kafkasya coğrafyasında olduğu için ve tabiri caizse ne zaman ellerinde bir güç kalmazsa, ne zaman ekonomik sıkıntıları yaşarlarsa, ne zaman siyasi iktidarlar o gücü elden kaybetmeye başlarlarsa bir şekilde batıyı yeniden beslemek, batıyı yeniden ayakta tutmak için Ortadoğu'ya ve Kafkasya'ya saldırı gerçekleşti. Bunun en yakın örneklerinden bir tanesi Saddam Hüseyin'in devrilmesi döneminde, Irak'ın işgaliyle yaşadık. Ben o süreçte bölgede görev yapan birisi olarak daha da yakından gözlemledim. Önce 11 Eylül saldırı bahane edilerek zamanında Bin Laden'i yetiştiren, Bin Laden'i Amerika'da kimlik veren, vatandaşlık veren Amerika bir anda onu bahane ederek Afganistan’ı vurdu. Afganistan hemen akabinde hiçbir şekilde bir bağlayıcı yönü olmamasına rağmen Saddam Hüseyin'i hedef aldı. Irak'ta kimyasal silahlar, nükleer biyolojik silahlar üretilecek ve kesin yüzde 100 kanıtlı, belgeli cümlelerini kullanarak hem dünya kamuoyunu yanılttılar, hem insanlığı yanılttılar ve insanlar Saddam Hüseyin'in devrilmesine o dönemde sevindi. O gün sevinen düşmanları bile bugün binbir pişmanlar. Saddam Hüseyin'i Amerika ve Amerika yandaşları sadece kendi menfaatleri için öldürdükleri ne bir kimyasal silaha rastlanıldı ne nükleer biyolojik silahlar yakalandı ne de onları üretebileceği kapasite.”

‘Iran için de benzer senaryo devrede’

Irak’ta yaşananların bugün yeniden benzer şekilde yaşandığını ifade eden Muğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bugün aynısı yine Türkiye'nin sınır komşusu olan İran için yapılmak da İsrail bahanesiyle. Ama amaç İsrail-İran kavgası değil. Amerika'nın şu an hedefi ve gayesi belli. Gazze’de Trump’ın burayı insanlaştırıp burayı turizm merkezi yapacağız demesi gibi, bugün İran'ı da bir bahaneyle hedef alınıyor. İran'a karşı yapılan bu saldırılar için ABD’nin bir şekilde bir uluslararası örgütlerin, uluslararası toplumun, devletlerin kabul edebileceği bir argüman sunmanız lazım. Bu bahane de nükleer bomba iddiası oldu. İsrail Nükleer enerjiyle ilgili çalışmalarını hiçbir şekilde saklamadı. Bütün dünya kamuoyu bunu biliyor. Herkes bilir ya bunu asla bir biyoloji silahı olarak kullanayım, nükleer biyoloji silahı olarak kullanayım diye bir hedefi yok. Bunu açıkta bütün uluslararası örgütlerle işbirliğine açık olarak yürüttü. Bununla ilgili de aslında birçok görüşmeler de yapıldı. Bununla ilgili Amerika'dan heyetler gitti geldi, uluslararası atom enerji birliği gitti geldi. Birçok oluşumlar olmasına rağmen ama bunlar kendi bildiklerini, kendi söylemlerini inandıkları için ve bahaneleri de uluslararası arenada genel kabul görebileceğini hesapladıkları için bugün İran maalesef vuruluyor.”

‘ABD’nin oyunlarına dikkat’

ABD ve batının benzer senaryoları uygulamaya devam ettiğine dikkat çeken Güvenlik Uzmanı Muğlu Türkiye’nin de bu konuda dikkatli olması gerektiğine dikkat çekerek şöyle konuştu:
“Amerika'nın Ali Cengiz oyunları bugüne kadar bitmedi, bundan sonra da bitmeyecek. Bunlar tamamen tiyatro ama bu tiyatronun oyuncusu olmamak lazım, bir parçası olmamak lazım. Biz millet olarak, Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak da bu konuda duruşumuzu hep gösterdik yine aynı şekilde göstermemiz lazım."
DÜNYA
'UAEA'nın İran raporu politize edildi ve saldırıların resmi bahanesi oldu'
Yorum yaz