'UAEA'nın İran raporu politize edildi ve saldırıların resmi bahanesi oldu'

UAEA raporu politize edildi ve yayınlandıktan 12 saat sonra İsrail'in İran'a yönelik saldırılarının resmi bahanesi haline geldi. UAEA Genel Direktörü, Ajans'ın karakterine uymayan bir söylem kullandı, gerçeklikle hiçbir ilgisi olmayan abartılı ve asılsız suçlamalarda bulundu. Batılı ülkeler ise bu raporu kullanarak, İran'ı anlaşmayı ihlal eden bir devlet olarak kınayan kararın UAEA Yönetim Kurulu tarafından kabul edilmesini sağladı.

UAEA Yönetim Kurulu'nda yer alan 35 ülkeden 19 Batılı ve ABD yanlısı ülke kararı desteklerken, aralarında Rusya, Çin, Mısır ve Cezayir'in de bulunduğu 16 ülke ise karara karşı çıktı. Dolayısıyla karar sadece Batı bloğunun kararıydı. Kısa bir süre sonra İsrail'in saldırganlığı başladı, ki bu da önceden planlanmış bir senaryonun göstergesiydi. Buna paralel olarak ABD, İran'la müzakereleri sürdürüyordu ve geçen hafta düzenlenmesi beklenen saldırı öncesinde altıncı tur görüşmelerin yapılacağını duyurdu.

BM Genel Sekreteri olmayı arzulayan UAEA Genel Direktörü Rafael Grossi, Ajans'ın tarzına uymayan bir formatta hazırladığı raporla kararın geçmesine yardımcı oldu. Bu durum, ABD ve İsrail'in İran'a saldırması için resmî bir bahane yaratmaya yönelik ortak bir çabanın göstergesi.

Mevcut tırmanışın baş sorumlularından biri de saldırganlığıyla bilinen İsrail Başbakanı Netanyahu'dur.

Hasar gören noktalar arasında en önemlisi, ham uranyumu uranyum hekzaflorüre dönüştüren (daha sonra zenginleştirilmek üzere Fordo ve Natanz'a gönderilen) kompleks de dahil 8-9 nükleer tesisin bulunduğu İsfahan oldu. Uranyumun daha fazla zenginleştirilip metalik forma dönüştürülmesi çok tehlikeli, çünkü nükleer savaş başlıklarında tam olarak metalik uranyum kullanılıyor. Bu tesislere yapılan saldırı, zenginleştirilmiş uranyum üretimini durdurdu.