Çarşamba akşamları İstanbul'un bir ilçesinde, cumartesi ya da pazar günü Anadolu'nun bir köşesinde, CHP'nin gücüne bakarak değil, yüzde 1.2 oy aldığımız Yozgat'a da giderek, milletvekilliğini az farkla kaçırdığımız Van'a da koşup gelerek, Konya'da da miting yaparak bu mücadeleyi sürdürüyoruz. Bütün meydanlardan hep birlikte haykırıyoruz, Ekrem Başkan'a, arkadaşlarımıza özgürlük istiyoruz.
'Silahların bırakılmasını sonuna kadar destekliyoruz'
Gidip gördüğümüzde bir Türk ile bir Kürt'ün nasıl bir mezarı paylaştığını görürüz. Onun için bu konuda adım atmayanlar, senelerce karşısında duranlar bir adım atınca biz onu mahcup edip, tutarsızlığını, haksızlığını geçmişteki zehirli dillerini hatırlatmak yerine, aksine atılan her adım kıymetlidir dedik. Dedik ki Kürtlerin bu devleti, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni kendi devletleri olarak eşit haklara sahip oldukları, sahip çıktıkları, uğrunda dedelerinin can verdiği bu devleti kendi devletleri bildikleri kadar demokratik, atılması gereken hangi adım varsa bu adımların hepsini hep birlikte atacağız. Buradan bir kez daha söylüyorum. Terörsüz Türkiye'ye ne diyorsunuz? Biz terörün durmasını savunuyoruz. Terörsüz Türkiye'ye 'evet' diyoruz. Bugünlerde beklenen bir haberle terör örgütünün silah bırakacak olmasıyla ilgili haberin bir an önce gelmesini, silahların bırakılmasını sonuna kadar destekliyoruz. Meclis zemininde bugün Kürtlerin kendini eşit hissetmediği her türlü kötü, yanlış, eksik uygulamaları düzeltecek yasal adımların hep birlikte atılmasını ve en başta kayyım uygulamasının son bulmasını, siyasi tutsakların özgür kalmasını bekliyoruz.