Menajer Ayşe Barım ile ilgili 'Gezi Parkı' soruşturmasında 'tanık' olarak ifade veren oyuncular Halit Ergenç ve Rıza Kocaoğlu'nun 'yalan tanıklık' iddiasıyla 2 yıldan 4 yıla kadar hapis talebiyle yargılandığı davanın duruşması bugün İstanbul Adliyesi 24. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görüldü.
Halit Ergenç ilk kez hakim karşısına çıktı
Ergenç ve Kocaoğlu, duruşmaya katılmak için adliyeye geldi ve hakim karşısına çıktı.
Duruşma 23 Mayıs'a ertelendi
Mahkeme, duruşma savcısının mütalaasını hazırlaması için dosyanın savcılığa gönderilmesine karar vererek duruşmayı 23 Mayıs’a erteledi.
Halin Ergenç: Bir suçum olmadığını düşünüyorum
Habertürk muhabiri Ceylan Sever'in haberine göre Halit Ergenç hakim karşısında şu ifadeleri verdi:
“Bir suçum olmadığını düşünüyorum. Çünkü yalan söylemedim bana sorulan sorulara cevap verdim. Ayşe Barım’la alakalı soruları cevapladım ve bana Osman Kavala, Çiğdem Utku Mater ve Mehmet Ali Alabora’yı tanıyıp tanımadığım soruldu. Mehmet’i konservatuvardan tanıdığımı, tiyatro ortamlarından tanıdığımı söylemiştim”
Telefon görüşmeleri de soruldu
Ergenç’e Mehmet Ali Alabora ile arasında geçen 12 telefon görüşmesi soruldu. Cevap olarak Ergenç, “7 tanesi 1 Haziran’da sendikadaki arkadaşlarla beraber yürüyüş gerçekleştirmiştik onunla ilgiliydi. Gezi parkı yürüyüş amacımız kesinlikle ağaçların kesilmemesine yönelikti asla devlete ve hükümete karşı bir yürüyüş değildi. Herkes münferit olarak gidiyordu o gün buluşmamızın sebebi gezi parkının yayaya kapalı olduğuydu açıldığını duyunca da yürüyüş yaptık.” şeklinde konuştu.
Yürüyüşü organize edip etmediği sorulan Ergenç, “Ben organize etmedim. Telefonla görüşmem tamamen nerede nasıl görüşeceğimiz ile alakalıdır. Benim talimat almam söz konusu değildi. Alabora’nın durumu tamamen sendika başkanı olmasıyla alakalıydı. Gezi parkından sonra bir kez konuşmuşuz ama tam içeriğini hatırlamıyorum. Bugüne kadar irtibatımız olmadı, görüşmedik.” dedi.
Beraatını talep etti
Halit Ergenç son olarak “Bana sadece tanıyıp tanımadığım soruldu ve samimiyetimin olmadığını söyledim. Samimiyetimin olmadığını söylememem karşı taraf ile hiç iletişimimin olmadığını söylemem olarak algılanmış. Samimiyetim yok dememin bir şeyi gizlemek amacı yok. Topluma mal olmuş biri olarak Mehmet’i tanımadığımı inkar etmem zaten imkansız” diyerek beraatını talep etti.