'Yemekten sonra neden şiş hissediyoruz?
Bağırsak florası neden bozuluyor?
Pestisitler | bağırsak florasını, bağırsak geçirgenliği artırarak ve sindirime yardımcı enzim fonksiyonlarını bozarak bunu yapar |
Genetiği değiştirilmiş gıdalar | gluten/lektin içeriğinin artırımı, bağırsak florasının bozulması neticesinde inflamasyonu tetikler |
Katkı maddeleri (Yapay tatlandırıcılar, emülgatörler ve koruyucular) | bağırsaklarımız için nerede ise mutajen yani kanserojen maddelerdir. |
Gıda intoleransı nedir, kaç çeşit intolerans var?
Gıda intoleransı yediğiniz gıdanın içeriğinin tamamı veya bir kısmının size özel olan sindirim sisteminizce (genetik miras ve mikrobiyota dengeniz) kabul görmemesi ve işlenip yapıtaşlarına dönüştürülmesi sürecinin ya tamamen ya da kısmen sekteye uğrayarak bozuk bir sindirim oluşmasıdır. Bunun alerji ile karıştırılmaması gerekir. Burada bağışıklık sisteminin tepkisel yanıtı yok denecek kadar azdır ve hayati tehdit içermez. Şu maddeler başlığında gıda intoleransı toplanabilir.
Huzursuz bağırsak sendromu nedir?
Yemekten sonra şiş hissetmemek için ne yapılabilir?
'Üretim ve saklama esnasında oluşacak toksinler denetlenmeli'
Bu ciddi ve benim kendi sosyal medyamda sürekli dile getirdiğim bir konudur. Sorun sadece tüketilen besin türü değil, aynı zamanda gıdanın işlenme şekli, tarım ve hayvancılık yöntemleridir. Bu pilav çok su kaldırır. Ülkemizde üretilen ve ithal edilen bitki ve hayvansal gıda ürünlerinin ülkelerin denetimi sonrası geri çevrildiğinin haberlerini nerede ise her gün sıradan bir olay olarak görmekteyiz daha doğrusu bunu sıradanlaştırmış ve kanıksamış duruma geldik. Bu bir devlet ve millet için çok utanç verici bir durumdur. Bu bizim üretim ve denetim düzenlemelerimizin iyi yönde çalışmadığını ve hepimizin büyük riskler altında kaldığının diğer devletler nezdinde resmiyete dökülmüş halidir. Bu konuda yukarıda belirttiğim gıda ürünleri ve katkı koruyucu maddelerin ya da gıdaların üretim ve saklama sırasında kendiliğinden ve koşullar nedeni oluşan toksinlerin sıkı kurallarla denetlendiği düzenlemeler ve bu düzenlemeleri hayata geçirecek yöneticisinden çiftçisine kadar sirayet edecek liyakat, anlayış ve milli bilince ihtiyaç vardır. Konunun çok teknik bir konu olması ,uzmanlık alanımın uzağında olması nedeni ile daha fazla uzatmamak adına belki özetleme yapmak ve meramımızı kısa şekilde anlatmak istersek şöyle söyleyebiliriz. Avrupa pazarında ve marketlerinde satılamayacak bir ürünü almamamız tüketmememiz gerektiğine inanıyorum. Peki bunu nasıl başarabiliriz. Tüketici haklarını gerçekten önemseyen sivil inisiyatifler devletimiz bu konuda gerekli adımları atıncaya kadar bu karşılaştırmaları yaparak ve bunu sosyal medya aracılığıyla paylaşarak bir bilinç oluşturabilir. Son olarak şunu söylemek isterim. Bir biyoekolojik vatan tanımlamasına doğru evrildigimizi düşünüyorum. Kendi baktığın hayvan kendi ektiğin veya topladığın bitkinin gezdiği ve yeşerdiği yer senin biyolojik ve ekolojik vatanındır.