"Tadamon, Hama, Doğu Guta katliamı başta olmak üzere Baas rejimi tarafından işlenen vahşi cinayetlerin hesabı da tek tek soruluyor ve sorulacaktır. Ülkenin farklı yerlerinde kazılan toplu mezarlar bulundukça, Esad rejiminin ve şebbihalarının kanlı yüzü ortaya çıkıyor.
"Bir defa şunu açıkça söylemek isterim. Siyonist lobinin baskısıyla yeni Amerikan yönetiminin Gazze'yle ilgili gündeme getirdiği önerilerin bizim açımızdan dikkate ve konuşulmaya değer hiçbir yanı yoktur. Bunlar tamamen abesle iştigaldir. Havanda su dövme çabalarıdır. Gazzelileri binlerce yıllık ezeli ve ebedi vatanlarından çıkarmaya kimsenin gücü yetmez. Gazze'si, Batı Şeria'sı, Doğu Kudüsü'yle Filistin, Filistinlilerindir."
Filistin davasında, şahsımızın ve hükümetimizin duruşunu sorgulamak sizin ne haddinize. Daha düne kadar Hamas'a terör örgütü yaftası vuran, işgal güçlerine şirin gözükmek için direnişçileri suçlayan siz değil misiniz? Siz önce Filistin direnişine attığınız iftiralardan dolayı çıkın bir özür dileyin de ondan sonra konuşun. İnsanda biraz mahcubiyet olur, utanma olur, arlanma olur, haya duygusu olur. Bizim Filistin davası ve Gazzeli kardeşlerimiz için neler yaptığımızı, nasıl bir mücadele verdiğimizi, bu uğurda neleri göze aldığımızı başta Filistinli kardeşlerimiz olmak üzere tüm dünya gayet iyi biliyor. Şartlar ne olursa olsun Filistinli ve Gazzeli kardeşlerimiz için en iyisini, en hayırlısını, en doğru olanını yapmaya çalışırız. İnşallah bundan sonra da aynı çizgide yolumuza devam edeceğiz. Rabbim yar ve yardımcımız olsun.
'Trump ve Putin'in verdiği mesajları da bu noktada olumlu karşılıyoruz'
"Bildiğiniz gibi Suriye'de terör örgütlerine yer yoktur. Şu anda Sayın (Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed) Şara'nın oradaki verdiği mücadele terör örgütlerine yönelik bir mücadeledir. Terör örgütlerinin Suriye topraklarında ya silah bırakarak ya da bıraktırılarak faaliyetlerine son vermeleri şart. Bunları Sayın Şara'yla açık net görüştük. Suriye'de kalıcı istikrarı sağlamak için oluşturulan özellikle Suriye ordusu dışında silahlı gruplar olmamalıdır. Bu konuda müspet gelişmeleri görüyoruz. Sayın Şara'nın da bu konudaki hassasiyetini bizzat kendisinden dinleme fırsatımız oldu. Birçok grup kendilerini feshederek Suriye ordusuna katılıyor ve Suriye'nin birliği, beraberliği için gayret göstereceklerini de ilan ediyorlar.
Bunlar içerisinde tabii en önemlisi de DEAŞ, PKK, PYD, YPG gibi terör örgütleri Suriye topraklarında kendilerine yer olmadığını anlamalıdır diye düşünüyorum. Zira bu, Sayın Şara'yla da ortak düşünce birliğine vardığımız bir tespittir. Yoksa Türkiye olarak Suriye'ye gerekli desteği vermekten biz çekinmeyiz. Çünkü bu terör örgütlerinin komşumuzdaki varlığı bizim için de tehdittir. Bertaraf edilmesi gerekli olmazsa olmazdır. Bizim bu örgütlere karşı en küçük bir müsamahamız söz konusu değildir. Bunu zaten ülkemiz topraklarında başardık ve özellikle Suriye'nin kuzeyinde de başarmaya biz hazırız."