Günah keçisi olarak görülüyor bu iş. Ben kimseyi müdaafa etmiyorum. Ben Ayşe Barım ile bir kere telefon konuşması yaptım bundan 6-7 sene evvel. Benden rica etmişlerdi, onun şirketine birini önerdim. Tabii prensiplerine aykırı değilse. Ben hayatımda bu kadar kibirli, bu kadar karhen konuşan birini görmedi. Yani telefonda bu, telefonda ben de bıraktığı intiba bu. Ben Ayşe Barım'la sokakta altın bulsam paylaşmam, 'al git hepsi senin olsun' derim. Bu kadar net ama bu sadece Ayşe Barım yapmıştır, hadise iddia edildiği gibi sadece Serenay Sarıkaya'ya aittir. Bu böyle değil.
Ben bugüne kadar esas bu tür manzaraları içeren hadiseleri konuşan bir adam değilim. Onları anlatmaya başlarsam Ayşe Barım ile Serenay Sarıkaya yemin ediyorum ki çocuk hikayesi olur. "
'Kendi öz babamın yanında durmamışım haksızlık yaptığında bunlar kim ki ben yanlarında duracağım'
"Yok anlatmamam, benimle mezara gelecek. Ben öyle şeyleri anlatmam. Burada da kimseyi savunduğum için ya da herhangi bir şekilde tanıdığım için kimsenin yanında durmam. Ben kendi öz babamın yanında durmamışım haksızlık yaptığında bunlar kim ki ben yanlarında duracağım ama sadece bu değil hadise. O tarihte bir avantaj vardı, rekabet kurumu yoktu, bu kadar yapı şirketi yoktu, 2-3 tane gazinocu vardı, medyada 2-3 tane patron vardı. Bunlar saç ayağı olmuşlardı. Bu tip adaletsizliklerden, ahlaksızca işlerden halkın hiç haberdar olma şansı yoktu. Medya bu kadar ileri gitmemişti, sosyal medya yoktu. Kol kırılır yen içinde kalıyordu. Ama var mıydı, dibine kadar vardı."