ABD'nin gelecekteki Ukrayna özel temsilcisi Keith Kellogg, Fox Business televizyonuna verdiği röportajda, ABD Başkanı seçilen Donald Trump'ın Moskova ve Kiev arasında yeni bir Minsk Anlaşması’nın imzalanma olasılığını değerlendirdi.
Kellogg, bu konuyla ilgili şu ifadelerini kullandı:
Başkan ne istediği konusunda çok tutarlı. Ölümleri durdurmak ve barışı getirmek. Bu onun bir numaralı ulusal güvenlik önceliği. Ancak adil ve sürdürülebilir bir barış, kalıcı bir barış istiyor. Geçmişte Rusya ve Ukrayna arasında denenen barış sürecini gördük. Fena halde başarısız oldu. Başkan bu yoldan gitmeyecek.
Trump'ın hem ABD müttefikleri hem de Devlet Başkanı Vladimir Putin’le ilişkilerin önemini anladığını dile getiren Kellog, seçilmiş Başkanın durumu çözüme kavuşturabileceğini ve bunu “nispeten kısa bir süre içinde” yapacağını söyledi.
Putin de kalıcı bir çözüm istediklerini kaydetmişti
Perşembe günü canlı yayında olası barış görüşmeleri konusunu değerlendiren Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya'nın Ukrayna ile barış etkinliklerini en az üç kez kabul ettiğini ancak Kiev yönetiminin bunu reddettiğini hatırlatarak, Rusya'nın yalnızca ateşkese değil, ülke ve vatandaşları için güvenilir güvenlik garantileriyle güvence altına alınmış kalıcı bir barışa ihtiyacı olduğunu vurguladı.
Ayrıca Putin, Haziran ayında Ukrayna'daki çatışmanın barışçıl yollarla çözülmesi için girişimlerde bulunmuştu. Girişimlere göre Moskova, Ukrayna'nın NATO'ya katılma niyetinden vazgeçmesinin ardından ateşkesi derhal ilan ederek müzakerelere hazır olduğunu duyuracaktı.
2022 yılındaki özel operasyonun başlangıcından sonra Rusya, Kiev rejimiyle Belarus ve Türkiye'de müzakereler yürütmüştü. Devlet başkanının daha sonra aktardığına göre, diplomatik görüşmeler neredeyse tamamlanmıştı, ancak Rusya'nın Kiev'den çekilmesinin ardından Ukrayna tarafı tüm anlaşmaları iptal etti ve Zelenskiy, Moskova ile görüşmeleri yasaklayan bir yasal düzenleme getirmişti.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, bu anlaşmalar çerçevesinde Ukrayna'ya verilen güvenlik garantilerinin oldukça güçlü olduğunu aktarmıştı. Bu garantiler, NATO'nun kolektif savunma ilkelerine dair beşinci maddesinin neredeyse birebir kopyasıydı, ancak Kiev son anda 'küçük değişiklikler' yapmaya karar vermişti.