Rus VGTRK ve RIA Novosti haber ajansına röportaj veren Azerbaycan lideri İlham Aliyev, Rusya ve NATO arasındaki gerilimin açık savaşa varmayacağı umudunu dile getirerek bu konuyla ilgili şu değerlendirmede bulundu:
Öncelikle, herkes bunun tüm dünya, tüm ülkeler ve tabii ki bölgeye sınırı olan ülkeler için ne kadar yıkıcı sonuçlar doğuracağının farkında. İkinci olarak, ABD'deki yönetim değişikliğinin dış politika yönelimlerini de değiştireceğini umuyorum. Sayın Trump'ın başkanlığının ilk döneminde edindiği tecrübe, kendisinin ve ekibinin seçim kampanyası sırasında ve sonrasında yaptığı açıklamalar bu yönde umut beslememizi sağlıyor. Dolayısıyla NATO ile Rusya'nın sıcak bir savaşta karşı karşıya geleceği gibi bir senaryoyu hayal etmek, dünyada kıyamet kopacağını hayal etmek gibi bir şey.
Bu savaşın kazananı olmayacağı kaydeden Aliyev, NATO bölgesinden veya Rusya topraklarından uzakta olan ülkelerin bile kendini güvende hissetmeyeceği belirterek şunu dedi:
Washington, Moskova ve diğer başkentlerde böyle bir kabus senaryosunun gerçekleşmemesini sağlayacak yeterli siyasi bilgelik olduğunu düşünüyorum.
Azerbaycan’ın tüm taahhütlerine mümkün olduğunca sorumlu yaklaştığını ve bundan sonra da aynı şekilde yapmaya devam edeceğini dile getiren Aliyev, “Azerbaycan'ın da yumuşama sürecine katkıda bulunabileceğini düşünüyorum. Sanırım ‘yumuşama’ kelimesi biraz unutuldu ama uluslararası sözlükte rağbet gördüğünü düşünüyorum ve umarım kullanılır” diye ekledi.
Azerbaycan’ın uluslararası arenada tamamen bağımsız bir oyuncu olarak görüldüğünü ve aynı zamanda hem Rusya’nın hem de NATO üyesi Türkiye’nin müttefiki olan tek ülke olduğunu anımsatan Aliyev, sözlerini şöyle sürdürdü:
Belki bir aşamada Azerbaycan'ın çabaları talep görecek. Burada Rusya Genelkurmay Başkanı ve NATO Askeri Komite Başkanı düzeyinde bir dizi görüşme gerçekleştirildi. Ayrıca ABD ve Rusya'nın savunma bakanları da Bakü'de bir araya geldi. Aslında bu bir tesadüf değil. Batı'da, Rusya'da ve Doğu'da güvenilen çok fazla ülke yok. Askeri ve siyasi yapılara resmi ya da gayri resmi üyeliği nedeniyle önyargılı olmayan çok fazla ülke de yok. Bu nedenle, böyle bir ihtiyaç olması halinde, gerilimin azaltılmasına katkıda bulunmaya hazırız.