Ülkenin fiziki kalkınmasını sağlamaya çalışırken her türlü engellemeyle de karşı karşıya kaldıklarını, türlü türlü şer güçlerinin önlerini kesmek için çalıştığını anlatan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, örnekleriyle bunlardan bahsetti.
Tunç, "Bir taraftan ülkenin 81 vilayetini geliştirmek, kalkındırmak, milletimizin ekonomik refahını artırmak için çalıştık, diğer yandan şer şebekeleriyle demokrasi düşmanlarıyla darbeci anlayışla da savaşa savaşa bu noktalara geldik" diyerek, milli irade bayrağını hiçbir zaman yere düşürmediklerini ve milletin sesi olduklarını kaydetti.
Bir yandan 81 vilayeti istikrarlı kalkınma hamleleriyle eserlerle donatırken diğer yandan temel hak ve özgürlükleri genişlettiklerini dile getiren Tunç, "Bu ülkede düşünce ve ifade özgürlüğü, kılık kıyafet özgürlüğü, bunlar hep kısıtlıydı. Bunlar şu anda hiç konuşulmuyor. Dolayısıyla bütün özgürlükleri alabildiğine genişlettik ve hak arama yollarını da artırdık. Anayasamızda milletimizin desteğiyle gerçekleştirdiğimiz reformları birer birer hayata geçirerek, ülkemizi yüksek standartlı bir demokrasiye kavuşturmanın ve darbelere dayanıklı olmasının mücadelesini verdik ve bunu da başardık" diye konuştu.
Tunç, bugün Türkiye'nin tarafsız ve bağımsız yargısıyla hukukun üstünlüğüne inanan yargı mensuplarıyla milli iradeye saygı duyan yargı mensuplarıyla yoluna devam ettiğine işaret ederek, "Yasaması, yürütmesi, yargısı, kuvvetler ayrılığı uygulanan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle de demokrasi ve cumhuriyeti güçlenen bir Türkiye olarak Türkiye Yüzyılını başlatmış bulunuyoruz. Türkiye Yüzyılında, Türkiye daha güçlü olacak. Her alanda ülkemizi geliştirmek, kalkındırmak için yolumuza devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
Meclisin Suriye'ye asker göndermeye çalıştığında muhalefetin "Türkiye'nin Suriye'de ne işi var?" dediğini anımsatan Tunç, sözlerini şöyle tamamladı: