İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bagai, terörün her türlü biçimini ve tezahürünü şiddetle kınadıklarını kaydederek, “Suriye'deki terörist grupların son iki gündeki hareketleri, terörist İsrail rejimi ve ABD'nin Batı Asya bölgesini istikrarsızlaştırma planının bir parçası” ifadesini kullandı.
Astana sürecinin garantörleri (Ankara, Moskova ve Tahran) arasındaki anlaşmalar uyarınca, Halep ve İdlib’in kuzey ve kuzeybatısındaki ilçelerin ‘çatışmasızlık bölgesi’ olarak kabul edildiğini anımsatan İranlı diplomat, “Terörist grupların bu bölgelere saldırması Astana sürecindeki anlaşmaların kaba bir ihlali” dedi.
Bu tehlikeli komployu etkisiz hale getirmek için başta Suriye'nin komşuları olmak üzere bölge ülkelerinin uyanık olması ve koordinasyon içinde hareket etmesi gerektiğini vurgulayan Bagai, bölgede terörün yayılmasının önlenmesi için kararlı ve uyumlu eylem çağrısında bulundu.
Daha önce Rusya'nın Suriye'deki Düşman Tarafları Uzlaştırma Merkezi Başkan Yardımcısı Yüzbaşı Oleg İgnasyuk, yasadışı El Nusra örgütüne bağlı militanların 27 Kasım'da Halep ve İdlib bölgelerinde Suriye kontrolündeki topraklara saldırdığını ve bu çatışmalarda en az 400 militanın öldürüldüğünü açıklamıştı.
Astana formatı olarak bilinen ve Suriye'deki krize barışçıl yollarla çözüm bulmayı amaçlayan görüşmeler 2017'den bu yana devam ediyor. Astana formatında Suriye krizinin çözümüne yönelik sürecin garantör ülkeleri olarak Rusya, İran ve Türkiye'nin yanı sıra Suriye hükümeti ve muhalefeti, BM ve gözlemci ülkeler olan Ürdün, Lübnan ve Irak'ın temsilcileri yer alıyor.