Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov yaptığı konuşmada, ABD'nin Ukrayna'ya Rusya'nın derinliklerine saldırma izni verme iddialarına da yanıt verdi.
Moskova'nın, bu duruma gerekli tepkiyi vereceğini belirten Lavrov, Rus tarafının, ABD'nin Ukrayna'nın Rusya Federasyonu'nun derinliklerini vurmak için füze kullanma izni verdiğine dair bilgileri kitle iletişim araçlarından edindiğini ancak bu bilgilerin ne Beyaz Saray ne de Pentagon tarafından doğrulanmadığını aktardı.
G20 Zirvesi'nin ardından düzenlediği basın toplantısında Lavrov, "Ukrayna topraklarından Rusya Federasyonu topraklarında uzun menzilli füzeler kullanılırsa, bu füzelerin Amerikalı askeri uzmanlar tarafından kullanıldığı anlamına gelir. Bunu Batı'nın Rusya ile savaşında niteliksel olarak yeni bir aşama olarak algılarız ve buna göre tepki veririz" dedi.
'Rusya nükleer savaşın önlenmesinden yana'
Lavrov, Moskova'nın nükleer savaşın önlenmesine yönelik tutumunu yineleyerek, bu yaklaşımın Sovyetler Birliği döneminden beri geleneksel bir duruş olduğunu ifade etti.
G20 Zirvesi'nin ardından nükleer savaşın olmaması gerektiğini vurgulayan Lavrov açıklamasını şu cümleler ile sürdürdü:
Sovyetler döneminde ABD'ye nükleer savaşın önlenmesi teklifini ilettik. Gorbaçov ve Reagan, birlikte nükleer bir savaşın kazananı olamayacağını ve böyle bir savaşın asla patlak vermemesi gerektiğini söylediler.
Konuşmasında Rusya'nın nükleer doktrin güncellemesini de yorumlayan Lavrov, ülkesinin güncellenmiş nükleer doktrininde Batı'nın bilmediği bir husus bulunmadığının altını çizerek Moskova'nın nükleer silahları savaşı önlemek adına bir araç olarak gördüğünü belirtti. Nükleer bir savaşı önlemek için gereken her şeyin yapılması gerektiğine inandıklarını ifade eden Bakan Lavrov, güncellenen nükleer doktrin ile ilgili olarak, "Yapılan güncellemeler Batı'nın bilmediği hiçbir şey içermiyor" cümlesini kaydetti.
'Fransa'nın Ukrayna ihtilafına müdahale ediyor'
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Fransa'nın Ukrayna'daki çatışmaya doğrudan müdahil olduğunu zira Fransız askerlerinin Ukraynalı birlikleri eğittiğini ifade ederek bu durumun Fransa'nın çatışmaya aktif katılımını gösterdiğini vurguladı.
Daha önce, Fransa Dışişleri Bakanı Jean Noel Barrot, Fransızlar tarafından eğitilen 2 bin 300 Ukraynalı askerin muharebe operasyonlarına katılmak üzere birkaç gün içinde Ukrayna'ya döneceğini açıklamıştı.
Lavrov konuşmasında şu cümleleri kaydetti:
Macron, hem sözlü hem de pratikte Rusya'ya karşı ‘zafer için savaş’ mesajını en destekleyen liderlerden birisidir. Fransa’da Ukraynalı askerler şu anda eğitimlerini tamamlıyor ve bir tugay hazırlanıyor. Başka bir deyişle, muharebe operasyonlarına doğrudan katılıyorlar.
'Barıştan yana olan politikacılar desteklenmeli'
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, ABD Başkanı seçilen Donald Trump'ın Ukrayna'daki çatışmaya dair tutumunu değerlendirirken, savaş yerine barıştan yana olan politikacıların desteklenmesi gerektiğini vurguladı.
G20 Zirvesi'nin ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Lavrov, "Trump'ın Ukrayna konusundaki tutumuna gelince, tahminde bulunamam. Kendisi savaşın değil, barışın başkanı olduğunu ifade etti ve bana öyle geliyor ki, savaş değil barış isteyen insanlar ve genel olarak politikacılar desteklenmeye değerdir" dedi.
Lavrov, Rusya'nın Çin ve Brezilya'dan gelen barış girişimlerini de memnuniyetle karşıladığını belirtti.
Trump, daha önce Ukrayna'daki çatışmanın, Biden değil kendisi başkan olsaydı hiç başlamayacağını ifade etmişti. Ayrıca, yeniden seçilmesi durumunda Rusya ile Ukrayna arasındaki ihtilafı 24 saat içinde çözmeyi amaçladığını dile getirmişti. Trump'ın sözlerine yanıt veren Rusya Devlet Başkanı Sözcüsü Dmitriy Peskov, çatışmanın bir günde çözülemeyecek kadar karmaşık olduğunu kaydetmişti.
Öte yandan, Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, Çin Halk Cumhuriyeti, Brezilya ve diğer Küresel Güney ülkeleri tarafından 'Barışın Dostları' adlı bir platform oluşturulacağını bildirmişti. Bunun ardından, 27 Eylül'de Birleşmiş Milletler Genel Kurulu çerçevesinde bir toplantı düzenlenmiş ve Cezayir, Bolivya, Brezilya, Çin, Kolombiya, Mısır, Endonezya, Kazakistan, Kenya, Meksika, Güney Afrika, Türkiye ve Zambiya ortak bir bildiri yayınlamıştı.