Sullivan, “Diplomatik alanda, Ukrayna'ya maddi destekle ilgili ve diğer konularda koordineli bir dizi politika kararı alacağımıza inanıyorum” ifadelerini kullandı. Ayrıca Sullivan, ABD'nin Avrupa'daki müttefikleri ve ortakları ile birlikte Japonya ve Güney Kore ile de hareket etme niyetinde olduğunu vurguladı.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Vedant Patel, Kuzey Kore'den 10 bin askeri personelin Kursk bölgesinde Rus güçleriyle birlikte çatışmalara katıldığı iddiasında bulunmuştu.
Rusya, ABD'nin bu açıklamaları teyit etmediğine dikkat çekerken, Kuzey Kore, Rusya'ya askeri personel gönderme suçlamalarını, ABD ve müttefiklerinin kendi suçlarını örtbas etmek ve Ukrayna'daki çatışmayı uzatmak için yaptıkları 'kirli manevralar' olarak nitelendirmişti.
Güney Kore ajansı Renhap, Güney Kore ordusundan bir kaynağa dayandırdığı haberinde, Seul'ün, Kuzey Kore ordusunun Kursk yakınlarındaki çatışmalara katıldığı iddiasıyla ilgili olarak ABD Dışişleri Bakanlığı'nın tutumunu desteklemek için acele etmediğini aktarmış, ayrıca kaynağın, Seul'ün 'Kuzey Kore ordusunun çatışmalara katılımı konusunda henüz kesin bir sonuca varacak düzeyde olmadığını' söylediğini ifade etmişti.
ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken, kanıt göstermeden ABD'nin Rusya'nın önümüzdeki günlerde Ukrayna'ya karşı çatışmaya gireceğine inandığını ve Kuzey Koreli savaşçıların zaten Rus topraklarında olduğunu iddia etmişti.
Joe Biden ise, Ukrayna'ya, Ukrayna'da bulunmaları halinde Kuzey Kore birliklerini vurma yetkisi vermişti.
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, ABD tarafından gelen bu tür açıklamaları yorumlarken, ABD temsilcilerinin kendi bilgilerinin kesin bir teyidi olmadığını itiraf ettiklerine dikkat çekmişti. Ayrıca Peskov, konuyla ilgili çelişkili bilgilere “Güney Kore bir şey söylüyor, ardından Pentagon bu tür açıklamaları teyit etmediklerini söylüyor" sözleriyle dikkat çekmişti.
NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, ekim ayı sonunda yaptığı açıklamada, Güney Kore'den bir heyetin ittifaka, Kuzey Kore güçlerinin Kursk bölgesi de dahil olmak üzere Rusya'ya gönderildiğine dair 'kanıtlar' sunduğunu iddia etmiş ancak bu 'kanıtların' nelerden oluştuğunu açıklamamıştı.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kuzey Kore ile stratejik ortaklık anlaşmasının askeri yardıma ilişkin bir madde içerdiğini ancak Moskova ve Pyongyang'ın bu madde çerçevesinde ne yapacağının iki devlet arasındaki bir mesele olduğunu söylemişti.
Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Mariya Zaharova, daha önce Rusya ve Kuzey Kore arasındaki askeri alandaki etkileşimin uluslararası hukuk normlarını ihlal etmediğini vurgulamış ve Rusya'da Kuzey Kore birliklerinin bulunduğuna dair haberler üzerine Güney Kore'de yaşanan tedirginliği 'uydurma ve abartı' olarak nitelendirmişti.