BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, bugün Erzurum'daki Müceldili Konağı'nda düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Terörle ilgili konuşan Destici, "Bu bazen açık bir komşu devletin saldırısı şeklinde, bazen emperyalist ülkelerin vekalet savaşları yoluyla olmakta, bazen de işte başımıza musallat ettikleri terör örgütleri yoluyla bu saldırıyı gerçekleştirmektedirler. İşte bizim başımızda da 40 yılı aşkın bir süredir bir terör belası var. Hain, katil ve kahpe terör örgütü PKK türevleriyle birlikte devletimizi yıkmaya, ülkemizi bölmeye, milletimizi parçalamaya çalışmaktadırlar. Bugüne kadar buna muvaffak olamamışlardır" dedi.
'Türkiye'de terör meselesi vardır'
Destici Türkiye'de Kürt meselesi olmadığını vurgulayarak "Bir Kürt meselesi tutturmuşlar gidiyorlar. Türkiye'de bir Kürt meselesi yoktur. Tıpkı bir Arap, Çerkez ya da bir Boşnak meselesi olmadığı gibi. Türkiye'de terör meselesi vardır. 40 yıldır Türkiye'ye emperyalistlerin desteği ve talimatıyla kurdurulmuş, desteklenen, finanse edilen, silahlandırılan bir terör örgütü vardır ve terör sorunu vardır. Bu terör sorununu Türkiye Cumhuriyeti Devleti aslında güvenlik boyutu bakımından çözmüştür. Şu anda baktığınız zaman daha önce teröristlerin cirit attığı binlerce hatta on binlerce terörist ülkemiz sınırlar içerisinde eylem yapma kapasitesine sahipken, neredeyse her gün bir karakol basıp onlarca askerimizi, polisimizi şehit ederken, bugün bunu ayda bir, yılda bir bile yapamamaktadır. Türkiye bu anlamda elini çok güçlendirmiştir. İHA'lar, SİHA'lar başta olmak üzere sınırlarını, sınır içindeki güvenliğini en üst düzeyde sağlamaktadır" açıklamasını yaptı.
Türkiye'de son günlerde gündemde yer alan kayyum konusuna değinen Destici, şunları kaydetti:
"Belediyelerde seçimlerden önce Anayasal ve yasal şartları sağlayan herkes aday olabilmiştir ama belediyeyi kazandıktan sonra eğer orada PKK terör örgütüne hizmet ediyorsa, oradan gelen listeye göre belediye işçi alıyorsa, adam alıyorsa, memur alıyorsa, oradan gelen talimata göre ihaleleri birisine veriyorsa ve o ihalelerden yani belediyelerin kasasından örgüte, Kandil'e, PKK, KCK ya da onun sivil toplum örgütlerine, derneklerine kaynak aktarıyorsa, elbette devlet bunu seyretmez."
Destici parti olarak kayyum atamasını doğru bir uygulama olarak gördüklerini belirterek "Biz kayyum uygulamasını doğru ve yerinde bir uygulama olarak görüyoruz. Düşünebiliyor musunuz, bir belediye başkanı 695 teröristle görüşme yapıyor. Bunların içerisinde KCK yürütme konseyi başkanı, yani en üst düzey teröristler, terörden kesin ceza almışlar, davası sürenler var. Devlet bunu ne yapacak? 'Sen burada İstanbul'un hatta Türkiye'nin en büyük ilçesini yönetmeye devam mı et' diyecek? Ahmet Türk'ün geçmişi, geçmişte neler yaptığı ortada ama yüzü yumuşak diye, yaşı 80'ini geçmiş diye devlet buna müsaade mi edecek? Elbette etmeyecek" dedi.
'CHP'nin orada başka adayı vardı'
Destici, şöyle devam etti:
"Sırf onların oylarını önümüzdeki genel seçimlerde de alabilelim diye ya da işte zaten kent uzlaşısı altında ortak seçime girmişler. CHP'nin orada başka adayı vardı. Niye çekti de bunu koydu? Çünkü PKK, DEM Parti dedi ki 'adayını değiştirirsen seni İstanbul'da desteklerim. Esenyurt'u bize bırakırsan bizim adayımıza bırakırsan sizi İstanbul'da destekleriz.' Bu, bu kadar açık ve net. Bizim de teklifimiz var. Evet değiştirelim buyurun. Cezası kesinleşmiş olanlar değil, mahkemesi sürenlere de adaylık yasağı getirilsin. Evet var mısınız? Bunun için bir kere daha söylüyorum. Kayyum uygulaması doğru bir uygulamadır. Kayyum istemeyenler şunu yapacaklar, terörle iltisakı olmayan, terörden yargılanmayan ya da ceza almamış olanları aday yapacaklar."