Ortadoğu'da çözüm konusunda, İsrail başbakanlık ofisinden sızan bilgilere göre Trump'ın Netanyahu'dan gelecek yılın Ocak ayı sonunda resmen başkanlık koltuğuna oturuncaya kadar Ortadoğu'daki savaşı sona erdirmesini istediği biliniyor, ancak tüm bunlar bir noktada spekülasyon olarak kalıyor. Cumhuriyetçi Parti'nin hem Temsilciler Meclisi hem de Senato'da çoğunluğa sahip olacağı ve bunun da Trump'ın işlerini kolaylaştıracağı şimdiden belli.
Avrupalı liderler, gelecekteki başkanı memnun etmek ve ABD ile karşılıklı anlayışı sağlamak için Trump'ı zaferinden dolayı tebrik etme yarışına girdi; çünkü birçok Avrupa Birliği ülkesi, inkar etseler bile Washington'un himayesi altında yaşıyor.
Trump'ın zaferinin birçok Avrupa ülkesinde popülizmin ve aşırı sağcı güçlerin yükselişine katkı sağlayacağı açık. Amerikan siyasetinde Cumhuriyetçiler ve Demokratlar arasındaki farklılıkların pek de derin olmadığı gerçeğini göz önünde bulundurursak, Trump açıklamaları ve aşırı cüretkarlığı nedeniyle yine de bazen can sıkıcı bir faktör olarak karşımıza çıkıyor. Özellikle Ortadoğu konularında ve İsrail'e verdiği koşulsuz destek konusunda tutumunu ve nasıl davrandığını herkes biliyor, ABD büyükelçiliğini Kudüs'e taşıma kararını kimse unutmayacak.