Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer "PKK/KCK silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçundan başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınmış ardından çıktığı mahkemede tutuklanmıştı. Ardından İçişleri Bakanlığı'ndan Esenyurt Belediyesi'yle ilgili açıklama geldi. Bakanlık, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in görevden uzaklaştırıldığını duyurdu. Tutuklanan Ahmet Özer yerine kayyum olarak İstanbul Vali Yardımcısı Can Aksoy'un Esenyurt Belediye Başkan Vekili olarak görevlendirildi açıklandı. Peki Esenyurt Belediyesi’ne kayyum atanmasının hukuki dayanakları nedir? Kayyum atanma kararı kalıcı olur mu? Hukuki olarak itiraz mümkün mü? Sonuçları ne olur? Av. Gamze Pamuk Sputnik’e özel anlattı.
‘Güvenlik kaygısı ile yerel demokrasi ne süre ile askıya alınabilir ya da alınmalı mı önce bunu tartışmalıyız’
Avukat Gamze Pamuk, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in görevden alınıp yerine kayyum atanması hakkında “Güvenlik kaygısı ile yerel demokrasi ne süre ile askıya alınabilir ya da alınmalı mı önce bunu tartışmalıyız” diyerek konuya ilişkin şunları söyledi:
“Kamu düzeni ve güvenlik kaygısı ile yerel demokrasi ne süre ile askıya alınabilir yahut alınmalı mı önce bunu tartışmalıyız. Çünkü Türkiye'de AKP iktidarının yarattığı otoriter iklimde bu gibi uygulamaların araçsal değerlendirildiğini gözlemliyoruz. Güvenlikçi politikaların yeniden gündeme geldiği dönemlerde mevcut merkezi iktidar tarafından yerel iktidarın teröre katkıda bulunduğu iddia edilerek, sandıkta yenemediğini kayyum ile ele geçirme pratiği geliştirdiğini bunu da "hukuki" göstermek için 674 sayılı KHK'nın Belediye kanununa ek maddeler yerleştirilmek suretiyle yasalaştırıldığını biliyoruz. Kayyum uygulamaları İçişleri Bakanlığı'na tanınan istisnai ve sınırlı bir yetki iken 2016 sonrası uygulamalarda kayyumların bir sonraki seçime kadar kalıcı olduğunu, yani tedbir olarak öngörülen bir yöntemin uygulama haline geldiği hepimizin malumu. Olağanüstü hal kanunen kalkmış olsa da iktidarın keyfi politikalarında tercihli ve kalıcı bir hale bürünüyor.”
Bu kararın hukuki dayanağı nedir?
Pamuk, bu kararın hukuki dayanak ile meşru kılmanın mümkün olmadığını söyledi:
“15 Temmuz 2016 darbe girişimi sonrasında terör sorununun Türkiye'de yeni bir boyut kazanması ve 20 Temmuz’da ilan edilen OHAL' in ürünü olan KHK'lar ile Türkiye demokrasiden uzaklaşan bir yola girdi. 1 Eylül 2016 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 674 sayılı KHK, Belediye Kanunu 45 ve 47. Maddelerine ek yapılmak suretiyle kanunlaştı. Her ne kadar hukuki gerekçe olarak Belediye Kanunu 45 ve 47. Maddeleri gerekçe gösterilse de; anayasal bir hak olan seçme ve seçilme hakkına doğrudan müdahale olmakla birlikte ceza kanununun temel ilkesi olan ve savaş hallerinde dahi kısıtlanmaz bir hak olan masumiyet karinesine de aykırı bir tedbirin hukuki dayanak ile meşru kılmak mümkün olmuyor.”
‘Yargı pratikleri bizlere kayyum kararına karşı idari dava açılıp olumlu sonuçlanan bir pratik ne yazık ki vermemiştir’
Avukat Gamze Pamuk, Esenyurt Belediyesi’ne kayyum atanması kararına karşı idari dava açarak kararın iptalini talep etmenin mümkün olacağını ancak yargı pratiklerinin kayyum kararına karşı idari dava açılıp olumlu sonuçlanan bir pratik vermediğini belirtti:
“İçişleri Bakanlığı'nın kayyum kararı niteliği itibari ile idari bir karardır. Dolayısıyla idari dava açarak bu kararın iptalini talep etmek mümkündür. Fakat yargı pratikleri bizlere kayyum kararına karşı idari dava açılıp olumlu sonuçlanan bir pratik ne yazık ki vermemiştir. Ve hatta geçmişte Ergani Belediye Başkanı Ahmet Kaya'nın görevden alınarak yerine kayyum atanmasına gerekçe yapılan davada verilen beraat kararı verilmesine rağmen İçişleri Bakanlığı'nca Ergani Belediye başkanı göreve iade edilmemiştir.”
“Yasalara göre belediye organlarında görev alan kişi hakkında illa dava açılmış olması şartı aranmıyor, terör ile bağlantılı olduğuna dair şüphe bile görevden alınmaya gerekçe yapılabiliyor. Böylesine soyut, sınırı belli olmayan, sandık egemenliğine gölge düşüren uygulamalarda iktidar yargısı da hem idare hukuku açısından cesur olamıyor hem de ceza yargılamalarında seçilmiş görev süresini aşan dava dönemleri ile yüzleşiyoruz. İdari dava açma yolunun haricinde Anayasa Mahkemesi'ne ve AİHM e de başvurmak mümkün .Örneğin Cizre Belediyesi’ne kayyum atanmasına dair idari yaptırım, Mardin idare mahkemesince yerinde görülmüş, Cizre Belediyesi bu hak ihlalini AYM' ye taşımış olsa da bu dosya da sonuçlanmamıştır.”
Sonuçları ne olur?
Pamuk, Esenyurt Belediyesi’ne kayyum atanması kararının hukuki sonuçlarından ziyade siyasi sonuç doğuracağın kaydetti:
“Hukuki sonuçlarından ziyade siyasi sonuç doğuran kararlar olarak bakmalıyız. Dosyada gizlilik ve kısıtlama kararı var denilerek avukatlara gösterilmeyen belgelerin iktidara yakın kanallara servis edilerek terör algısı yaratılması, bununla birlikte bir şehrin en üst mülki amirinin haberdar olmadığı ve 31.10.2024 tarihinde verilen kararı 1 gün önceden iktidar medyasının ilan etmesi hukuki değil siyasi bir operasyonu bize işaret eder. İstanbul'u 3 kez, Esenyurt'u 2 kez kaybetmeyi ve bununla beraber Esenyurt'ta Türk ve Kürtlerin uzlaşı içinde olmalarını hazmedemeyen iktidar, CHP'yi terör ile anarak oy devşirmeyi, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nu siyaseten hedef almayı ve seçime giden süreçte kendi seçim ekonomisine katkıda bulunmayı arzuluyor.”
Can Aksoy kimdir?
Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in yerine İstanbul Vali Yardımcısı Can Aksoy aslen Kırşehirli olup 1983 yılında Ankara Altındağ’da dünyaya gelmiş, İlk ve orta öğrenimini Ankara Keçiören’de tamamladıktan sonra yüksek öğrenimine Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü’nde devam etmiş ve 2005 yılında mezun olmuştur.
2006 yılında Kırşehir Kaymakam Adayı olarak başladığı Mülki İdare Amirliği meslek hayatında, Teftiş Stajını Giresun’da , Refakat Stajını Ankara Polatlı’da, Vilayet Stajlarını Kırşehir’de tamamlamış, 2006 yılında gelindiğinde Çankırı İli Korgun İlçesi’nde vekil kaymakam olarak görev almıştı. 2007 yılında T.C. İçişleri Bakanlığı tarafından yabancı dil eğitimi ve mesleki eğitim programlarına katılmak amacıyla İngiltere’ye gönderildi. Kaymakam Adaylığı Eğitimi sürecinin sonunda T.C. İçişleri Bakanlığı 93. Dönem Kaymakamlık Kursu’nu "Üstün Başarı" derecesi ile tamamladı.
2009-2011 yılları arasında Sivas İli Ulaş İlçesi Kaymakamı,
2011-2013 yılları arasında Kars İli Arpaçay İlçesi Kaymakamı,
2013-2015 yılları arası Yozgat Vali Yardımcısı,
2015-2017 yılları arasında Çanakkale Vali Yardımcısı ve Çanakkale İl Özel İdaresi Genel Sekreteri,
2017-2018 yılları arasında Adıyaman İli Gölbaşı İlçesi Kaymakamı,
2018 - 2019 tarihleri arasında Ankara İli Beypazarı İlçesi Kaymakamı,
2019 - 2023 tarihleri arasında Ankara İli Kızılcahamam İlçesi Kaymakamı,
04.09.2023 tarihinde Beyoğlu Kaymakamlığı görevine başladı.
Prof. Dr. Ahmet Özer kimdir?
Esenyurt Belediye Başkanı görevinden uzaklaştırılan Prof. Dr. Ahmet Özer, 1960 yılında Van’da doğdu. Sosyoloji ve felsefe alanında eğitim alarak akademik kariyerine başlayan Özer, lisans eğitimini Hacettepe Üniversitesi’nde tamamladı. Yüksek lisansını Hacettepe ve ODTÜ’de sosyoloji ve bilim felsefesi alanlarında yapmış ve Hacettepe’de “GAP’ın Sosyo Ekonomik ve Politik Boyutları” başlıklı çalışmasıyla doktora derecesini almıştı.
Özer, 1991-1997 yıllarında 145 belediyeyi içeren GAP Belediyeler Birliği'nin Genel Sekreterliği görevini yürütmüş, Mersin Üniversitesi, Süleyman Demirel Üniversitesi ve Toros Üniversitesi gibi çeşitli üniversitelerde öğretim üyeliği yapmış, bu kurumlarda rektör yardımcılığı, dekanlık ve bölüm başkanlığı gibi görevler üstlenmişti.
Özellikle kentleşme ve yerel yönetimler üzerine çalışmalara imza atan Ahmet Özer 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde CHP’nin Esenyurt Belediye Başkan adayı olarak gösterilmiş yüzde 49 oranında oy alma başarısı göstererek sandıktan çıkan birinci isim olmuştu.
Ne olmuştu? Ahmet Özer neden tutuklandı?
CHP'li Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, "PKK bölücü terör örgütüne üye olduğu" suçlamasıyla çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından tutuklandı. Soruşturma kapsamında nöbetçi sulh ceza hakimliğinin karar yazısında Ahmet Özer’in tutuklanma detayları yer almıştı. Karar yazısına göre; Diyarbakır'da bulunan cezaevindeki koğuşta yapılan aramada ele geçirilen materyallerde şüpheli Özer'in adının geçtiğinin tespit edilmiş, Özer hakkında iletişimin dinlenmesi ve fiziki takip tedbirleri neticesinde elde edilen tape kaydı ve HTS kayıtlarında "örgütsel fayda" olan kişilerle görüşme yaptığının belirlendiği kaydedilmiş. Yine yazıda yer alan bilgilere göre Ahmet Özer’in iki kardeşi örgütün kırsal alanında olan, bir kardeşi ise terör örgütü üyeliğinden cezaevinde bulunan M.K. ile görüştüğü belirtildi.
Yazıda, Özer'in PKK/KCK'dan işlemi bulunan 694 farklı kişiyle iletişiminin olduğu, bu şahısların 5'inin cezaevinde, 47'si hakkında arama kaydının, 3'ü hakkında uluslararası arama kaydının olduğu, birinin de kırmızı bültenle arandığı anlatıldı.
Özer'in Esenyurt Belediye Başkanlığı'ndaki makam odasında gerçekleştirilen aramada terör örgütü lehine yayın yapan derginin bulunduğu ve örgütsel olduğu değerlendirilen evrakın ele geçirildiğine işaret edildi. Yazıda, Özer'in, Esenyurt Belediye Başkanı olduğu dikkate alındığında delil karartma şüphesinin bulunması, açık kaynak araştırması, HTS inceleme raporu, banka hesap dökümleri, tape kayıtları ve tüm kolluk tutanakları ile şüpheli savunmaları göz önüne alındığında üzerine atılı suçu işlediğine dair kuvvetli suç şüphesine ilişkin somut delillerin bulunduğu anlatıldı.
Delillerin henüz toplanmadığı ve Özer'in üzerine atılı suçun katalog suçlardan olduğu belirtilen yazıda, Özer'in kaçma ve saklanma şüphesini uyandıran somut olguların bulunduğu, bu nedenle adli kontrol tedbirlerinin yetersiz kalacağı kaydedildi. Yazıda, bu gerekçelerle Özer'in "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan tutuklanmasına karar verildiği bildirildi.